Untitled 2

12.09.2011

3. Daire 2008/2387 E. , 2011/4625 K. KANUNİ TEMSİLCİ

3. Daire         2008/2387 E.  ,  2011/4625 K.
  • KANUNİ TEMSİLCİ
  • HARÇLAR KANUNU (492) HARÇLAR KANUNU
  • İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 49
  • VERGİ USUL KANUNU (213) VERGİ USUL KANUNU
  • VERGİ BARIŞI KANUNU (4811) VERGİ BARIŞI KANUNU

"İçtihat Metni"

Özeti : 4811 sayılı Yasa’dan faydalanan şirketin herhangi bir ödemede bulunulmaması nedeniyle şirket adına yeniden ödeme emri düzenlemeksizin, tahsil işlemlerinin kaldığı yerden devam edebileceği ve vergi borcundan ilgili olduğu dönem için kanuni temsilcinin sorumlu tutulabileceği hakkında.

 

            Temyiz Eden                 : …

            Karşı Taraf                   : Vergi Dairesi Başkanlığı

            İstemin Özeti               : Davacının kanuni temsilcisi olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen Kasım 1995 dönemine ait kaçakçılık cezalı katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10'uncu maddesi uyarınca adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı; söz konusu şirket adına ilgili dönem için salınan cezalı vergiye karşı açılan davanın reddi üzerine şirket hakkında ödeme emri düzenlendiği ancak süresinde ödeme yapılmadığı ve dava açılmadığı, tarhiyata karşı açılan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra şirket tarafından 4811 sayılı Yasadan faydalanmak amacıyla yapılan başvuru neticesinde taksit tablosu oluşturularak şirkete tebliğ edilmesine karşın taksit süreleri içinde herhangi bir ödemede bulunulmaması nedeniyle şirket hakkında yeniden takibata başlanmasına karşın mal varlığı araştırmasının sonuçsuz kaldığı anlaşıldığından şirketten tahsil imkanı bulunmayan kamu alacağının tahsili amacıyla ilgili dönemde kanuni temsilci olduğu açık olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Mersin 2. Vergi Mahkemesinin 18.2.2008 gün ve E:2007/486, K:2008/105 sayılı kararının; söz konusu dönemde herhangi bir vergi kaçakçılığı fiilinin bulunmadığı, taksitlendirme başvurusu şirketteki hisse devrinden sonra yapıldığından vergi borcundan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

            Savunmanın Özeti        :   Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

            Tetkik Hakimi               :   Ümit KOCATEPE

            Düşüncesi                    : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

            Savcı                            :   Sefer YILDIRIM

            Düşüncesi                    : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

            Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca 38.20 TL maktu harç alınmasına, 12.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.