Untitled 2

11.02.2010

3. Daire 2008/2594 E., 2010/418 K. KAMU ALACAKLARININ TAHSİLİ

3. Daire 2008/2594 E., 2010/418 K.

  • KAMU ALACAKLARININ TAHSİLİ
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 49 ]
  • 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 82 ]
  • 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 83 ]
  • "İçtihat Metni"

    Temyiz Eden : ... 

    Vekili

    : Av.... 

    Karşı Taraf : Basmane Vergi Dairesi Müdürlüğü 

    İstemin Özeti : Limited şirket borcundan dolayı haczedilen ve yedd-i emin olarak bırakılan mahcuzların teslim edilmemesi üzerine davacı adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 83'üncü maddesinde; borçlular, zilyedler ve güvenilir şahısların, 82'nci madde gereğince kendilerine bırakılan malları, alacaklı amme idarelerince yapılacak ilk talep üzerine derhal ve kendilerine teslim edildiği zamanki durumlarıyla geri vermek mecburiyetinde oldukları, bu mecburiyeti yerine getirmeyenlerin, bu malların kendilerine atfolunamayacak bir sebepten dolayı telef veya zayi olduğunu ispat edemedikleri takdirde, geri verilmeyen malların değerleri tutarına borçlu sayılıp bu Kanun hükümleri gereğince takip olunacaklarının kurala bağlandığı, ... Limited Şirketinin vergi borcu nedeniyle haczedilen mallarının yedd-i emin olarak davacıya bırakıldığı, 1.2.2007 tarihinde tebliğ edilen 26.1.2007 tarih ve 2062 sayılı yazıyla teslimi istenen malları teslim etmeyen davacı adına düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden İzmir 3. Vergi Mahkemesinin 11.1.2008 gün ve E:2007/1239, K:2008/6 sayılı kararının; büyük ve taşınması güç olan malların işyerinden teslim alınması için idareye başvurulduğu, borçluya ait işyerine gelen idarenin elemanlarının, muhafaza işleminin masraflı ve zor olduğunu neden göstererek yeniden kendisine bıraktıkları mahcuzları sonradan işyerinden aldıkları, esasen davanın konusuz kaldığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir. 

    Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. 

    Tetkik Hakimi : Birgül ÖĞÜLMÜŞ 

    Düşüncesi

    : Güvenilir şahsın kefaletiyle borçlunun işyerinde bırakılan 

    mahcuzların idareye tesliminin; malların bırakıldığı işyerinin sahibi olan asıl borçluya gidilmeksizin doğrudan davacıdan istenmesi ve teslim edilmemesi nedeniyle adına ödeme emri düzenlenmesi hukuka uygun düşmediğinden, temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür. 

    Savcı

    : Nurten KARAÇAY 

    Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

    TÜRK MİLLETİ ADINA 

    Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: 

    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 82'nci maddesinin 2'ncî fıkrasında, haczedilen menkul malların uygun bir yerde muhafaza altına alınacağı veya güvenilir bir şahsa veyahut güvenilir bir şahsın kefaleti altında borçlunun veya zilyedin kendisine bırakılacağı, aynı Kanunun 83'üncü maddesinde ise, borçlular, zilyedler, güvenilir şahısların 82'nci madde gereğince kendilerine bırakılan mallan alacaklı amme idarelerince yapılacak ilk talep üzerine ve kendilerine teslim edildiği zamanki durumları ile geri vermek mecburiyetinde oldukları, bu mecburiyeti yerine getirmeyenlerin haklarında yapılacak ceza takibinden başka bu malların kendilerine atfolunamayacak bir sebepten dolayı telef ve zayi olduğunu ispat edemedikleri takdirde geri verilmeyen malların değeri tutarında borçlu sayılıp bu Kanun hükümleri gereğince takip olunacakları hükme bağlanmış, güvenilir şahısların geri verilmeyen malların değeri tutarında borçlu sayılıp bu Kanun hükümleri gereğince takip edilebilmeleri için kefaleti altında borçluya bırakılan malların alacaklı amme idaresine teslim edilmemesi ve ayrıca bu malların kendilerine atfolunamayacak bir sebepten dolayı telef veya zayi olduğunun ispat edilememesi şartı aranmıştır. 

    Dosyadaki belgelerden, ... Limited Şirketinin vergi borçlarından dolayı işyerinde bulunan mallarının, 19.9.2006 tarih ve E-l/44325 sayılı haciz tutanağı ile haczedildiği, 6183 sayılı yasanın 82'nci maddesi uyarınca bu malların, davacının kefaleti altında asıl borçlunun işyerinde bırakıldığı, 26.1.2007 tarih ve 2062 sayılı yazıyla söz konusu malların icra memuru tarafından teslim alınabilmesi için 15 gün içinde idareye müracaat edilmesi aksi takdirde malların değeri tutarında borçlu sayılarak takip edileceği duyurulan davacıya, anılan yazıya herhangi bir cevap vermemesi ve mahcuzları da teslim etmemesi üzerine, malların bedeli tutarında ödeme emri düzenlendiği anlaşılmıştır. 

    Davacı tarafından, kefaleti altında asıl borçlunun işyerinde bırakılan mahcuzların, halen borçlunun işyerinde olduğu, istenildiğinde hemen teslim alınabileceği iddiasına bir itirazı bulunmayan idarenin, söz konusu malları borçlunun işyerinde aramaksızın, asıl borçludan alınıp vergi dairesine taşınması külfetini davacıya yükleyen yazının gereğinin yerine getirilmediğinden söz edilerek ödeme emri düzenlenmesi hukuka uygun düşmediğinden, davanın reddi yolunda verilen kararın bozulması gerekmektedir. 

    Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İzmir 3. Vergi Mahkemesinin 11.1.2008 gün ve E:2007/1239, K:2008/6 sayılı kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 11.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.