Untitled 2

29.06.2011

4. Daire 2010/1971 E. , 2011/5825 K. KATMA DEĞER VERGİSİ

4. Daire         2010/1971 E.  ,  2011/5825 K.
  • KATMA DEĞER VERGİSİ
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA)
  • İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 49
  • AVUKATLIK KANUNU (1136) AVUKATLIK KANUNU
  • KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU (3065) Madde 1

"İçtihat Metni"

Özeti : Serbest meslek erbabı olan avukatların gerek icra dairelerinde borçludan adlarına tahsil edilen, gerekse mahkemelerce karşı tarafa hükmedilen vekalet ücretinin katma değer vergisine tabi olduğu hakkında.

 

            Temyiz Eden      : …

            Vekili                : Av. …

            Karşı Taraf         : Mithatpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü

            İstemin Özeti    : Avukatlık faaliyetinde bulunan davacının 2006 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporunda; muhtelif icra müdürlüklerinden müvekkilleri adına yapmış olduğu icra takipleri sonucunda tahsil ettiği ve serbest meslek kazanç defterine gelir olarak kaydettiği vekalet ücretleri için serbest meslek makbuzu düzenlemediği ve katma değer vergisini iç yüzde yöntemiyle ayrıştırmadığı ileri sürülerek adına resen tarh edilen 2006/1-12 dönemi katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Ankara 4.Vergi Mahkemesi 15.10.2009 günlü ve E:2008/1345, K:2009/1916 sayılı kararıyla; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 1 inci maddesinde avukatlığın, kamu hizmeti ve serbest bir meslek olduğu hükmüne yer verildiği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 20 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında, belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedelinin katma değer vergisi dahil edilerek tespit olunacağı ve verginin müşteriye ayrıca intikal ettirilmeyeceğinin hükme bağlandığı, anılan Kanun maddelerinden, avukatlık mesleğinin, serbest meslek faaliyeti ve bu meslekten elde edilen kazancın da serbest meslek kazancı olduğu, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin ise katma değer vergisine tabi bulunduğunun anlaşıldığı, bu bakımdan, serbest meslek erbabı olan avukatların gerek icra dairelerinde borçludan adlarına tahsil edilen gerekse mahkemelerce karşı tarafa hükmedilen vekalet ücretinin katma değer vergisine tabi olduğu ve belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işlerde tarifenin katma değer vergisi dahil edilerek belirlendiğinin dikkate alınmasıyla söz konusu tahsilatlar nedeniyle davacı adına tarh edilen vergi ve cezada yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 423 üncü maddesi uyarınca vekalet ücretinin yargılama gideri olduğunu, karşı tarafa hizmet sunulmadığından vergiyi doğuran olayın gerçekleşmediğini, bu nedenle, katma değer vergisine tabi olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

            Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

            Tetkik Hakimi Gülbin Günhan'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı A.Kemal Terlemezoğlu'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

            Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

            Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, Ankara 4.Vergi Mahkemesi 15.10.2009 günlü ve E:2008/1345, K:2009/1916 sayılı kararının onanmasına 29.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.