Untitled 2

10.06.2010

4. Daire 2008/997 E., 2010/3500 K. 2007/1-3 üncü dönem geçici vergi beyannamesini sehven pişmanlıkla seçeneğinin işaretlemeden süresinden sonra elektronik ortamda veren davacı şirket adına vergi ziyaı cezası kesilmiştir

4. Daire 2008/997 E., 2010/3500 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz Eden 

: Kırklareli Vergi Dairesi Müdürlüğü 

Karşı Taraf 

: …

… Nanoteknoloji Bor Ürünleri ve Seramik Malzemeleri 

Araştırma Geliştirme Sanayi Ticaret Anonim Şirketi 

İstemin Özeti 

: 2007/1-3 üncü dönem geçici vergi beyannamesini sehven pişmanlıkla seçeneğinin işaretlemeden süresinden sonra elektronik ortamda veren davacı şirket adına vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Edirne Vergi Mahkemesinin 29.11.2007 günlü ve E:2007/276, K:2007/670 sayılı kararıyla; yeni uygulamaya konulan elektronik ortamda beyanname verme usulüne göre, beyannamesini gerek uygulamanın yeni olması, gerek karmaşık bir onay ekranı bulunması nedeniyle sehven pişmanlık talebinde bulunmadan, kanuni süresinden sonra verilen beyanname seçeneğini işaretleyen davacı adına vergi ziyaı cezası kesilmiş ise de, davacının pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemeyeceği düşünülemeyeceği gibi, aynı gün yanlışlığın farkedilerek davalı İdareye başvurulmasının davacının iradesinin pişmanlık hükümlerinden yararlanma yolunda olduğunu ortaya koyduğu, dolayısıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371 inci maddesinde düzenlenen pişmanlık hükümlerinden yararlanma şartını kaybetmeyen davacı şirkete,sadece elektronik ortamda pişmanlık seçeneğini işaretlememesi nedeniyle kesilen cezanın yasal olmadığı gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, iradesini pişmanlık hükümlerinden yararlanma şeklinde kullanmayan davacı adına kesilen cezanın yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. 

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. 

Tetkik Hakimi Hülya Z.Yıldırım'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı Gülsen Bişkin'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince, gereği görüşüldü: 

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. 

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, Edirne Vergi Mahkemesinin 29.11.2007 günlü ve E:2007/276, K:2007/670 sayılı kararının onanmasına 10.6.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi. 

KARŞI OY 

2007/1-3 üncü dönem geçici vergi beyannamesini, pişmanlıkla seçeneğini işaretlemeden süresinden sonra elektronik ortamda veren davacı şirket adına kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına karar veren Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir. 

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Pişmanlık ve Islah" başlıklı 371 nci maddesinde, beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber verilmesi halinde ve haklarında bentler halinde sayılan kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmeyeceği belirtilmiştir. 

Bu düzenleme ile beyana dayanan vergilerde mükellefler tarafından vergi ödevlerinin yerine getirilmemesi yada noksan veya hatalı yerine getirilmesi nedeniyle vergi ziyaına neden olunması durumunda mükellefin kendiliğinden kanuna aykırı fiilini vergi dairesine bildirerek verginin ödenmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Pişmanlık müessesesinden yararlanarak vergi suç ve cezasından idari aşamada kurtulabilen mükellef yada sorumlunun öncelikle hukuka aykırı davranışlarını ilgili makamlara kendiliğinden haber vermesi ve beyanname verilmeme durumu var ise öngörülen 15 günlük sürede beyanname verilmesi gerekmektedir. Pişmanlıkla verilen beyanname üzerine İdarece alınan beyannamenin pişmanlık koşullarına uygunluğu anlaşıldıktan sonra yasal sürede verilen beyanname gibi beyan üzerinden tarh ve tahakkuk yapılmaktadır. İdare pişmanlık talebinin kabulüne engel olacak bir durumun tespiti halinde beyannameyi kabul etmeme hakkına sahip olup, durumu yazılı ve gerekçeli olarak mükellef veya sorumluya bildirmektedir. 

Dolayısıyla, pişmanlık, vergi kanunlarına aykırı davranışlarını kendiliğinden vergi dairesine haber veren mükellef ya da sorumlular hakkında ceza uygulanmaması esasına dayanan bir müessese olup, ilgili maddede sayılı koşulların varlığına ve idarenin pişmanlık başvurusunun kabulüne bağlı olarak hukuki sonuç doğurmaktadır. 

İncelenen dosyada, 2007/1-3 üncü dönem geçici vergi beyannamesini elektronik ortamda süresinden sonra veren davacı şirket tarafından, "pişmanlık" seçeneğinin sehven işaretlenmediği belirtilerek aynı gün İdareye başvurulup, beyannamenin Vergi Usul Kanununun 371 inci maddeye göre kabulü ve düzeltmenin yapılması istenmiş ise de, davacının beyanının "pişmanlık" talebini içermemesi karşısında, İdarece ilgilinin "pişmanlık" hükümlerinden yararlandırılmaması nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 

Bu nedenle, davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.