Untitled 2

02.04.2014

7. Daire 2013/1426 E. , 2014/1769 K. DAHILDE İŞLEME İZIN BELGESI GÜMRÜK MUAFIYELI İTHAL EDILEN HAMMADDE GÖREVLI VE YETKILI MAHKEME

7. Daire         2013/1426 E.  ,  2014/1769 K.
  • DAHILDE İŞLEME İZIN BELGESI
  • GÜMRÜK MUAFIYELI İTHAL EDILEN HAMMADDE
  • GÖREVLI VE YETKILI MAHKEME

"İçtihat Metni"

Özeti : Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin, dahilde işleme izin belgesi taahhüt hesabının müeyyideli kapatma işleminin iptali istemiyle açılan davada, uyuşmazlığı çözme görevinin idare mahkemesine ait olduğu hakkında

 

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar :

1-… Tekstil İnşaat Ulaşım İletişim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

Vekili     : Av …

2-Ekonomi Bakanlığı

Vekilleri               : 1- … 1. Hukuk Müşaviri V.

              2- … Hukuk Müşaviri

Diğer Karşı Taraf : İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği

Vekili                   : Av. …

İstemin Özeti  : İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince davacı adına tesis edilen, 17.09.2009 tarih ve 2009/D1-04263 sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında, gümrük muafiyetli olarak ithal edilen hammadde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerinden ihraç edilen mamuller bünyesinde kullanılmayan ve fiili ihracatı gerçekleştirilmeyen malların gümrük vergi, resim ve harçları tutarının 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğinin 45'inci maddesi hükmüne göre tahsil edilmesi kaydıyla taahhüt hesabının, aynı Tebliğin 38'inci maddesi uyarınca, belirtilen gerçekleşme değerleri üzerinden resen müeyyide uygulanarak kapatıldığı yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden İstanbul Birinci Vergi Mahkemesinin 07.12.2012 gün ve E:2012/2801; K:2012/2764 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen nedenlerle davacı tarafından; lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek Ekonomi Bakanlığınca bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Ekonomi Bakanlığı ile İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Abidin İLDEŞ'in Düşüncesi : Bir uyuşmazlığın görüm ve çözümünün vergi mahkemesinin görevine girebilmesi için, uyuşmazlığın, 2576 sayılı Kanunu’n 6'ncı maddesinde sayılan davalardan olması gerekmektedir. Olayda ise, dava konusu işlem, sözü edilen maddede sayılan davalardan herhangi birine konu olabilecek nitelikte olmadığından, davanın görev yönünden reddedilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddedilmesinde isabet görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvuruları; İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince davacı adına tesis edilen, 17.09.2009 tarih ve 2009/D1-04263 sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında, gümrük muafiyetli olarak ithal edilen hammadde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerinden ihraç edilen mamuller bünyesinde kullanılmayan ve fiili ihracatı gerçekleştirilmeyen malların gümrük vergi, resim ve harçları tutarının 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğinin 45'inci maddesi hükmüne göre tahsil edilmesi kaydıyla taahhüt hesabının, aynı Tebliğin 38'inci maddesi uyarınca, belirtilen gerçekleşme değerleri üzerinden resen müeyyide uygulanarak kapatıldığı yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden mahkeme kararının bozulması istemlerine ilişkindir.

Vergi mahkemeleri, İdari Yargı Düzeninin özel görevli mahkemeleridir. Bu yargı düzeninin genel görevli mahkemeleri ise, idare mahkemeleridir. Bunun anlamı; özel görevli idari mahkeme olan vergi mahkemelerinin görev alanının kanunla belli edilmiş bulunması; kanunla sınırları çizilen bu alan dışında kalan ve özel görevli başka idari yargı yerinin; örneğin, Danıştay’ın görev alanına da girmeyen idari uyuşmazlıkların idare mahkemelerince çözülmesinin gerekli olmasıdır. Başka anlatımla; özel görevli idari yargı yerlerinin görev alanına girmeyen idari uyuşmazlıkların "kanuni hakimi", idare mahkemeleridir.

Özel görevli idari yargı yeri olarak vergi mahkemelerinin görev alanı, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 3410 sayılı Kanun’un 2'nci maddesiyle değişik 6'ncı maddesinde gösterilmiştir. Bu maddenin (a) bendine göre; vergi mahkemeleri, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaların; (b) bendine göre, (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaların; (c) bendine göre ise, diğer kanunlarla verilen işlerin çözümüyle görevlidir. Öte yandan; aynı Kanunun 5'inci maddesinde de, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışında, maddede belirtilen davaların idare mahkemelerince karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Sözü edilen hükümlere göre, vergi mahkemelerinin bir uyuşmazlığın görüm ve çözümüne bakabilmeleri, sayılan davalardan birinin mevcut olması koşuluna bağlı bulunmaktadır. Olayda ise, maddede sayılan davalardan birine konu olabilecek türde tesis edilmiş herhangi bir işlem söz konusu olmayıp, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin davacıya ait dahilde işleme izin belgesi ihracat taahhüt hesabının müeyyide uygulanarak kapatıldığına dair işlemi dava konusu edilmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla; uyuşmazlık, vergi mahkemelerinin sınırları "kanunla çizilmiş özel görev alanı"nın dışında kalmaktadır.

Bu itibarla, genel görevli idare mahkemelerinin görev alanına giren söz konusu uyuşmazlığın vergi mahkemesince çözümlenmesi, Anayasanın 37'nci maddesinde öngörülen "kanuni hakim ilkesi"ne açıkça aykırı olduğundan, mahkeme kararında görev yönünden yasal isabet görülmemiştir.

 

 

Açıklanan nedenle, temyiz istemlerinin kabulüne, mahkeme kararının, 2577 sayılı Kanun’un 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde yer alan, görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olmasının bozma sebebi olduğuna dair hüküm uyarınca bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 02.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.