Untitled 2

05.12.2013

7. Daire 2009/1402 E. , 2013/6979 K. YETKİLİ VERGİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ, 2577 SAYILI KANUN’UN 37’NCİ MADDESİ, SERBEST DOLAŞIMA GİRİŞ BEYANNAMESİ

7. Daire         2009/1402 E.  ,  2013/6979 K.
  • YETKİLİ VERGİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ,
  • 2577 SAYILI KANUN’UN 37’NCİ MADDESİ,
  • SERBEST DOLAŞIMA GİRİŞ BEYANNAMESİ

"İçtihat Metni"

Özeti :Gümrük Kanunu’nun 238'inci maddesi uyarınca karara bağlanan para cezalarının 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emri ile takip edilmesi durumunda, 2577 sayılı Kanun’un 37'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendi uyarınca, ödeme emrini düzenleyen idarenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olduğu; ödeme emrinin vergi dairesi müdürlüğünce düzenlenmesi halinde davanın vergi dairesi husumetiyle görülmesi gerektiği ve ödeme emrinin niyabeten düzenlenmeyeceği hakkında.

 

Temyiz İsteminde Bulunan: … Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve

            Ticaret Limited Şirketi    

Karşı Taraf : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı adına Gebze Gümrük Müdürlüğü

İstemin Özeti  : Davacı adına tescilli 24.08.2004 gün ve 34032 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238'inci maddesi uyarınca karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla, Mimar Sinan Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; Tebligat Kanunu’nun 21'inci maddesine uygun olarak tebliğ edilen, idari itiraza ve davaya konu edilmeyerek kesinleşen para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden Kocaeli Vergi Mahkemesinin 13.11.2008 gün ve E:2008/909; K:2008/1892 sayılı kararının; para cezasının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği; cezadan ödeme emri ile haberdar oldukları ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi Ayşegül Şahin'in Düşüncesi : Olayda, ödeme emriyle istenilen alacak Gümrük Kanunu’ndan kaynaklanan para cezası ise de, Gümrük Kanunu uyarınca değil, 6183 sayılı Kanun uyarınca takip edildiğinden, 2577 sayılı Kanun’un 37'nci maddesinin (c) bendi uyarınca, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Mimar Sinan Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın yetki yönünden reddi gerekirken, işlemi tesis eden İdarenin hasım mevkiinden çıkarılması suretiyle Kocaeli Vergi Mahkemesince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesinde isabet görülmediğinden, bozulması gerektiği düşünülmektedir. 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden; davacı adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle, Gebze Gümrük Müdürlüğünce 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238'inci maddesi uyarınca para cezası kararı alındığı; ceza kararının Tebligat Kanunu’nun 21'inci maddesi uyarınca tebliğini müteakip, anılan Gümrük Müdürlüğünce, Mimar Sinan Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan 12.06.2007 gün ve 26826 sayılı yazı ile, 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tahsil edilmek üzere ceza kararının gönderildiği; Mimar Sinan Vergi Dairesi Müdürlüğünce de dava konusu ödeme emrinin düzenlenerek, davacı Şirkete tebliğ edildiği; davacı tarafından, ödeme emrinin iptali istemiyle ve Vergi Dairesi Müdürlüğü husumetiyle, Kayseri Vergi Mahkemesinde dava açıldığı; Kayseri Vergi Mahkemesince, davanın yetki yönünden reddedilerek, dosyanın Kocaeli Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği; Kocaeli Vergi Mahkemesince de Gebze Gümrük Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak, esasın incelenmesi suretiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 37'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde, Gümrük Kanunu’na göre alınması gereken vergilerle Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren; (c) bendinde de, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’n uygulanmasında, ödeme emrini düzenleyen dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesinin yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238'nci maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, bu Kanun’un 108 ila 127'nci maddelerinde düzenlenen Dahilde İşleme Rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsili yanında, bu vergilerin iki katı tutarında para cezası alınacağı hükmüne yer verilmiş; cezalara ilişkin genel hükümleri içeren 232'nci maddesinin 4'üncü fıkrasında ise, ilgilisine tebliğ edilerek kesinleşen para cezalarının, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.

Olayda, ödeme emriyle istenilen alacak Gümrük Kanunu’ndan kaynaklanan para cezası ise de, Gümrük Kanunu uyarınca değil, 6183 sayılı Kanun uyarınca takip edildiğinden, yetki yönünden uygulanması gereken düzenlemenin, 2577 sayılı Kanun’un 37'nci maddesinin (b) bendi değil, (c) bendi olması gerektiği açıktır.

            Bu duruma göre de, Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Mimar Sinan Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın yetki yönünden reddi gerekirken, işlemi tesis eden İdarenin hasım mevkiinden çıkarılması suretiyle Kocaeli Vergi Mahkemesince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Her ne kadar; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun "Takibata Salâhiyetli Tahsil Dairesi" başlıklı 5'inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan, takibatın, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılacağı; ikinci fıkrasında yer alan, borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, tahsil dairesinin, borçlunun veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri, o mahaldeki aynı neviden amme idaresinin tahsil dairelerine niyabeten yaptıracağı yolundaki düzenlemelerden, 4458 sayılı Kanun’un kapsamına giren vergi ve resimlerden kaynaklanan Devlete ait kamu alacakları hakkında tahsil işlemleri ile bu alacakların güvence altına alınması için gerekli diğer işlemlerin yapılmasına, giriş beyannamesini tescil eden gümrük müdürlüğünün yetkili olduğu, vergi dairelerinin yetkisinin, niyabeten yapabileceği işlerle sınırlı tutulduğu; niyabetin, yetkili kamu idaresinin görevlilerinin, coğrafi yetki alanları dışına çıkmalarını gerektirecek iş ve işlemler dolayısıyla başvurabilecekleri bir müessese olması nedeniyle, ödeme emri düzenlenip tebliğinin, bu nitelikte iş ve işlem olmadığı sonucuna varılmakta ise de; bu hususların yetkili mahkemece uyuşmazlık hakkında karar verilirken dikkate alınacağı tabiidir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece, yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 05.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.