Untitled 2

07.10.2013

7. Daire 2009/6893 E. , 2013/4840 K. ENGELLİLERE AİT ARAÇTA ÖZEL TERTİBAT ŞARTI, MEVZUDA HATA, MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ

7. Daire         2009/6893 E.  ,  2013/4840 K.
  • ENGELLİLERE AİT ARAÇTA ÖZEL TERTİBAT ŞARTI,
  • MEVZUDA HATA, MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ

"İçtihat Metni"

Özeti :Davacının, sol ayağında mevcut olan rahatsızlığı nedeniyle, düz vitesli, debriyajı olan bir aracı kullanması mümkün olmadığından, sahibi olduğu aracın, otomatik vitesli olması halinin, anılan kişi açısından, engeline uygun hareket ettirici özel tertibat olarak kabulü gerektiği ve olayın, vergi hatası kapsamında değerlendirilerek, aracın motorlu taşıtlar vergisinden müstesna tutulması gerektiği hakkında.

 

Temyiz İsteminde Bulunan : …

Karşı Taraf      :  Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı

İstemin Özeti  : Davacı tarafından, sol ayakta mevcut olan engel nedeniyle, sahibi bulunulan aracın motorlu taşıtlar vergisinden müstesna tutulması gerektiğinden bahisle, 2007 yılı ile 2008 yılının birinci dönemine ilişkin olup, ödenen motorlu taşıtlar vergilerinin iade edilmesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali ve ödenen vergilerin yasal faiziyle birlikte iadesine hükmolunması istemiyle açılan davayı; 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca, bir aracın, anılan hüküm kapsamında, motorlu taşıtlar vergisinden istisna tutulabilmesinin, engelli kişinin sahibi olduğu aracın, durumuna uygun hale getirilmiş özel tertibatla donatılmış olmasına bağlı olduğu; olayda ise, davacıya ait aracın belirtilen özelliği taşımaması nedeniyle anılan vergiden müstesna olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Ankara Birinci Vergi Mahkemesinin 20.04.2009 gün ve E:2008/2014; K:2009/699 sayılı kararının; 4 seri numaralı Motorlu Taşıtlar Vergisi Sirkülerinde, sadece sol bacağı engelli olan kişilerin, otomatik vitesli araç kullanmaları halinde, başka bir özel tertibat yaptırmalarına gerek olmaksızın, motorlu taşıtlar vergisinden istisna tutuldukları kabul edilerek işlem yapılması gerektiğinin belirtildiği; vergi istisnasından yararlanılabilmesi için engellilere ait araçlarda salt özel tertibatın varlığının şart koşulmasının sol ayağı engelli olup otomatik vitesli araç sahibi olan kişilerle diğer engelliler arasında eşitsizliğe neden olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi Murat Asiltürk'ün Düşüncesi : 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendiyle, engellilerin, içinde bulundukları özel durum nedeniyle, sosyal yaşama daha rahat adapte olmalarını sağlayarak, Anayasanın 61'inci maddesinin 2'nci fıkrasında ifadesini bulan, devletin, engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı yolunda üstlendiği ödevlerin yerine getirilmesi amaçlanmıştır. Bu amacın gerçekleştirilmesi amacıyla, Kanun Koyucu tarafından, engellilik oranı %90 ve daha fazla olan engellilerin, salt bir araca sahip olmaları, istisna hükmünden yararlanmaları için yeterli görülmüşken, diğer engelli kişiler yönünden, sahibi olunan araçlarda engellerine uygun hareket ettirici özel tertibatın mevcut olması koşulu getirilmiştir.

Bahsi geçen düzenlemede %90'dan az oranda özür sahibi olan engelliler için getirilen "...durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar..." ifadesinden ne anlaşılması gerektiğinin açıklanmasında yarar bulunmaktadır. Sözü edilen ifadeyle, engelli kişilerin, satın aldıkları araçlarda, sonradan engellilik hallerine uygun bir tertibat yaptırılması suretiyle istisna hükmünden yararlanmalarının mümkün kılınmasının yanı sıra, bu şartları taşımayan kişilerin, getirilen kolaylığı suistimal etmelerinin de önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Durum böyle olmakla birlikte, belli tür engellilerin, engellilik durumlarına uygun tertibatın, sahibi bulundukları araçların üretimi esnasında mevcut olması halinde, anılan araçlar nedeniyle istisna hükmü kapsamında değerlendirilmemeleri ve anılan tertibata sahip olmayan bir araç temin ettikten sonra engellilik hallerine uygun tertibat yaptırmaları suretiyle hükümden yararlanabilmelerinin şart koşulmasının, Kanun Koyucu'nun, devletin, engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı yolunda Anayasayla üstlendiği ödevlerin yerine getirilmesi amacıyla bağdaşmayacağından, kabulüne olanak bulunmamaktadır.

Bu itibarla, olayda; davacının, sol ayağında mevcut olan rahatsızlığı nedeniyle, düz vitesli, debriyajı olan bir aracı kullanması mümkün olmadığından, sahibi olduğu aracın, otomatik vitesli olması halinin, anılan kişi açısından, sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat olarak kabulü gerekmektedir.

Bu durumda, olayda, vergilendirme hatalarından biri olan "mevzuda hata" söz konusu olduğundan, davacının iddialarının düzeltme ve şikayet kapsamında olmadığı gerekçesiyle davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ve mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden; Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 17.04.2000 tarih ve 4140 sayılı sağlık kurulu raporunda, davacının sol ayağında rahatsızlığının bulunduğunun ifade edildiği; Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından engelli kişilere verilen kimlik kartında, davacının sol ayağında %40 oranında ve sürekli nitelikte rahatsızlığının mevcut olduğunun belirtildiği; anılan özür nedeniyle, sahibi bulunulan aracın motorlu taşıtlar vergisinden müstesna tutulması gerektiğinden bahisle, 2007 yılı ile 2008 yılının birinci dönemine ilişkin olup, ödenen motorlu taşıtlar vergilerinin iade edilmesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddedilmesi üzerine, işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116'ncı maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak tanımlanmış; aynı Kanun’un 117'nci maddesinde hesap hataları, 118'inci maddesinde ise vergilendirme hatası kapsamına giren hususlar düzenlenmiş, bu maddenin üçüncü bendinde; açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması, "mevzuda hata" olarak kabul edilmiştir.

197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin, 5035 sayılı Kanun’un 22'nci maddesiyle değişik halinde, engellilik oranı % 90 ve daha fazla olan malul ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malul ve engellilerin, bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlarının motorlu taşıtlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hükümle Yasa Koyucu, engellilerin, içinde bulundukları özel durum nedeniyle, sosyal yaşama daha rahat adapte olmalarını sağlayarak, Anayasanın 61'inci maddesinin 2'nci fıkrasında ifadesini bulan, devletin, engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı yolunda üstlendiği ödevlerin yerine getirilmesi amaçlanmıştır. Bu amacın gerçekleştirilmesi amacıyla, Kanun Koyucu tarafından, engellilik oranı %90 ve daha fazla olan engellilerin, salt bir araca sahip olmaları, istisna hükmünden yararlanmaları için yeterli görülmüşken, diğer engelli kişiler yönünden, sahibi olunan araçlarda engellerine uygun hareket ettirici özel tertibatın mevcut olması koşulu getirilmiştir.

Bahsi geçen düzenlemede %90'dan az oranda özür sahibi olan engelliler için getirilen "...durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar..." ifadesinden ne anlaşılması gerektiğinin açıklanmasında yarar bulunmaktadır. Sözü edilen ifadeyle, engelli kişilerin, satın aldıkları araçlarda, sonradan engellilik hallerine uygun bir tertibat yaptırılması suretiyle istisna hükmünden yararlanmalarının mümkün kılınmasının yanısıra, bu şartları taşımayan kişilerin, getirilen kolaylığı suistimal etmelerinin de önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Durum böyle olmakla birlikte, belli tür engellilerin, engellilik durumlarına uygun tertibatın, sahibi bulundukları araçların üretimi esnasında mevcut olması halinde, bu kişilerin, anılan araçlar nedeniyle istisna hükmü kapsamında değerlendirilmemeleri ve anılan tertibata sahip olmayan bir araç temin ettikten sonra engellilik hallerine uygun tertibat yaptırmaları suretiyle hükümden yararlanabilmelerinin şart koşulmasının, Kanun Koyucu'nun, devletin, engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı yolunda Anayasayla üstlendiği ödevlerin yerine getirilmesi amacıyla bağdaşmayacağından, kabulüne olanak bulunmamaktadır.

Bu itibarla, davacının, sol ayağında mevcut olan rahatsızlığı nedeniyle, düz vitesli, debriyajı olan bir aracı kullanması mümkün olmadığından, sahibi olduğu aracın, otomatik vitesli olması halinin, anılan kişi açısından, engeline uygun hareket ettirici özel tertibat olarak kabulü gerekmektedir.

Bu durumda, olayda, vergilendirme hatalarından biri olan "mevzuda hata" söz konusu olduğundan, davacının iddialarının düzeltme ve şikayet kapsamında olmadığı gerekçesiyle davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece, yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 07.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.