Untitled 2

08.05.2013

7. Daire 2009/9068 E. , 2013/2401 K. GEÇİCİ İTHALAT REJİMİ PARA CEZASI LEHE OLAN KANUN HÜKÜMLERİ

7. Daire         2009/9068 E.  ,  2013/2401 K.
  • GEÇİCİ İTHALAT REJİMİ
  • PARA CEZASI
  • LEHE OLAN KANUN HÜKÜMLERİ

"İçtihat Metni"

Özeti : Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişi olma koşulunu taşımadığı anlaşılan davacı tarafından geçici olarak yurda getirilen özel kullanıma mahsus taşıtla ilgili olarak geçici muaflık hükümlerinin ihlal edildiğinin açık olduğu; öte yandan, söz konusu ihlal nedeniyle kesilecek para cezasının hesaplanmasında kanun değişikliği sonrası lehe olan hükmün dikkate alınması gerektiği hakkında.

 

Temyiz İsteminde Bulunan : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı adına

                                               Yeşilköy Otomotiv İhtisas

                                               Gümrük Müdürlüğü

Karşı Taraf        : 

Vekili                : Av. …

İstemin Özeti : Davacı tarafından geçici olarak yurda getirilen özel kullanıma mahsus taşıtla ilgili olarak geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238'inci maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekli uyarınca, gümrük vergilerinin iki katı tutarında hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemi; geçici ithalat rejimine tabi olarak yurda sokulan taşıtlar nedeniyle para cezası kesilebilmesi için rejim hükümlerinin ihlal edilmesi gerektiği; olayda, davacı adına düzenlenen taşıt giriş-çıkış formu ile geçici olarak yurda sokulan araca 27.11.2007 tarihine kadar yurtta kalma süresi verildiği, bilahare söz konusu aracın mevzuata aykırı olarak giriş yaptığı gerekçesiyle verilen sürenin iptaline ve aracın en yakın gümrük idaresine teslimine yönelik yapılan tebligata rağmen söz konusu aracın  kanuni yurtta kalma süresi içerisinde yurt dışı edilmediğinden bahisle dava konusu para cezasının kesildiği anlaşılmakta ise de; Özel Kullanıma Mahsus Kara Taşıtlarına İlişkin 6 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği'nde, yurtta kalma süresi uzatıldıktan sonra mevzuata aykırı olarak giriş yaptığı tespit edilen taşıtların, verilen sürenin iptal edildiğinden bahisle en yakın gümrük idaresine teslim edilmemesi halinin geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlal sebebi olarak öngörülmediği; dolayısıyla geçici ithalat rejimi hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle davacı adına para cezası kesilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden İstanbul Onuncu Vergi Mahkemesinin 1.6.2009 gün ve E:2008/1474; K:2009/1705 sayılı kararının; 2003 yılından beri Türkiye'de ikamet eden ve Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişi olmayan davacının pasaportuna kayden yurda giriş işlemi yapılan aracın, yurtta kalış süresinin uzatılmasına ilişkin işlemin iptal edilmesi üzerine, yapılan tebligata rağmen yurt dışı edilmemesi veya en yakın gümrük müdürlüğüne teslim edilmemesi nedeniyle ceza kararı alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Selim GÜNDOĞDU'nun Düşüncesi: Olayda, davacının Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişi olma koşulunu taşıyıp taşımadığının araştırılması suretiyle karar verilmesi gerekirken, Mahkemece, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından geçici olarak yurda getirilen özel kullanıma mahsus taşıtla ilgili olarak geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238'inci maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekli uyarınca, gümrük vergilerinin iki katı tutarında hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin, Mahkemece, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle iptal edildiği anlaşılmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanununun 128'nci maddesinde, geçici ithalat rejimi, serbest dolaşıma girmeyen eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye gümrük bölgesi içinde kullanılmasını ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejim olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanunun 131'inci maddesinde, ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminin uygulanabileceği durumların ve özel şartların Bakanlar Kurulunca tespit edileceği öngörülmüş; anılan yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca yayımlanan 7.1.2000 gün ve 2000/69 sayılı Kararın "Özel Kullanıma Mahsus Kara Taşıt Araçları" başlıklı 20'nci maddesinin 2'nci fıkrasında, özel kullanıma mahsus kara taşıt araçları için ithalat vergilerinden tam muafiyet uygulanması için bunların Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişiler tarafından ithal edilmiş olması gerektiği belirtildikten sonra, "Tanımlar" başlıklı 2'nci maddesinde Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişi deyiminin, olağan durumda Türkiye gümrük bölgesi dışında ikamet eden gerçek kişi ya da bu bölgede kayıtlı işyeri bulunan tüzel kişiyi ifade ettiği belirtilmiş; sözü edilen Kanunun 238'inci maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde ise, geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsili yanında, bu vergilerin iki katı tutarında para cezası alınacağı hükme bağlanmıştır.

Sözü edilen düzenlemelere göre, geçici ithalat rejimine tabi olarak Yurda sokulmak istenen taşıtın, Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişiler tarafından ithal edilmiş olması zorunludur. Bu durumun aksine hareket edilmesi, şartlı muafiyet koşullarının ihlali sonucunu doğurduğundan, öngörülen yaptırımın uygulanmasını gerekli kılmaktadır.

Olayda, davalı İdarece, İçişleri Bakanlığı nezdinde yapılan inceleme neticesinde davacının, 19.6.2003 tarihinden bu yana Türkiye'de ikamet ettiği ve bu dönem içerisinde 30.5.2007 tarihinde çıkış, 31.5.2007 tarihinde giriş yapmak suretiyle sadece bir gün süreyle yurt dışında bulunduğu, dolayısıyla Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişi olma koşulunu taşımadığının anlaşılması karşısında geçici muaflık hükümlerinin ihlal edildiği açık olduğundan, Mahkemece, bu nedenle reddi gereken davada, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.

Diğer taraftan; 4458 sayılı Kanunun olay tarihinde yürürlükte bulunan 238'inci maddesinde, geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde uygulanacak para cezası tutarı, eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı olmasına rağmen, söz konusu maddenin 18.6.2009 gün ve 5911 sayılı Kanunla değişik 1'inci fıkrasında, geçici olarak ithal edilen özel kullanıma mahsus taşıtlar için gümrük vergileri tutarının dörtte biri oranında para cezası alınacağı hükmüne yer verildiğinden, bu hükmün, ilgililer yönünden lehe sonuç doğuracağı kuşkusuz olup, "lehe olan kanun hükümlerinin geçmişe yürüyeceği" yolundaki Ceza Hukukunun temel ilkesinin gümrük uyuşmazlıklarındaki para cezalarında da uygulanacağı tabiidir. Bu itibarla, bozma üzerine yeniden verilecek kararda, para cezasının hesaplanması bakımından, 4458 sayılı Kanunda bu yönde getirilen düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine, Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 8.5.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.