Untitled 2

02.02.2012

7. Daire 2010/10231 E. , 2012/307 K. SÜRE ADİL YARGILAMA İLKESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

7. Daire         2010/10231 E.  ,  2012/307 K.
  • SÜRE
  • ADİL YARGILAMA İLKESİ
  • ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
  • GÜMRÜK KANUNU (4458) Madde 236
  • İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 4
  • İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 54

"İçtihat Metni"

Özeti : Usulüne uygun olarak kararın düzeltilmesi isteminde bulunulup bulunulmadığı hususu değerlendirilirken, salt temyiz kararının tebliğinden itibaren 15 günlük sürenin dolmasının beklenilmesinin yeterli olmadığı; kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçenin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4'üncü maddesinde, davalara ilişkin her türlü evrakın verilebileceği yerler arasında gösterilen yargı mercilerinden birine verilebileceği hali ve bu durumda da ilgili evrakın incelemeyi yapan mercie intikal etmesi için geçmesi gereken makul bir sürenin beklenilmesinin, adil yargılama ilkesinin gereklerinden olduğu hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : … Mağaza İşletmeciliği ve Ticaret Anonim

                                                         Şirketi

            Karşı Taraf   :    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı adına

                                         Ürgüp Gümrük Müdürlüğü

            İstemin Özet :    Davacı Şirketin Kapadokya Havalimanında faaliyet gösteren gümrüksüz satış mağazasının 2002 ve 2003 yıllarına ait satışlarının incelenmesi sonucu, hak sahibi olmayan kişilere satış yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 236'ncı maddesi uyarınca yapılan gümrük, katma değer ve özel tüketim vergileri tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Kayseri Vergi Mahkemesinin 25.4.2006 gün ve E:2005/616; K:2006/192 sayılı kararının, Danıştay Yedinci Dairesinin 21.10.2009 gün ve E:2006/3062; K:2009/4333 sayılı kararıyla, Mahkemece, temyize konu kararda, mevzuat hükümlerine yer verilmesine ve olay hakkında açıklamalarda bulunulmasına karşın, mevzuatın yorumu ve açıklanan maddi olaya uygulaması yapılmaksızın, dava konusu işlemin kanun ve usul hükümlerine uygun bulunduğu sonucuna varıldığı; dolayısıyla, belirtilen hususlara uygun olmadığı anlaşılan kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uymak suretiyle davayı reddeden Kayseri Vergi Mahkemesinin 25.3.2010 gün ve E:2010/493; K:2010/403 sayılı kararının; temyize konu kararın, bozma kararında belirtilen açıklamalara uygun gerekçelendirme yapılmaksızın tesis edildiği; 4458 sayılı Gümrük Kanununda, limit dışı veya fazlası satılan eşyanın noksan eşya kabul edilerek, bu nedenle vergi tahakkuku yapılması veya ceza kararı alınmasına imkan tanıyan bir düzenlemenin bulunmadığı; dolayısıyla, yönetmelikle getirilen söz konusu kritere dayanılarak işlem tesis edilmesinin, vergilerde ve cezalarda kanunilik ilkesine aykırılık taşıdığı; uyuşmazlıkta, satış fişlerinde hak sahiplerinin adına ve soyadına yer verilmemesi, 4458 sayılı Kanunun 241'inci maddesinde sözü edilen usulsüzlük cezasının konusuna girmekte iken, kararda bu hususa ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı; ayrıca, konuyla ilgili delil niteliği taşıyan bilgisayar kayıtlarının da karar verilirken göz ardı edildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

            Tetkik Hâkimi Murat ASİLTÜRK'ün Düşüncesi : Olayda, Danıştay Yedinci Dairesinin 21.10.2009 gün ve E:2006/3062; K:2009/4333 sayılı bozma kararının davalı İdareye, 19.2.2010 tarihinde tebliği üzerine, Danıştay Yedinci Dairesi Başkanlığına iletilmek üzere Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesine, yasal süre içerisinde, 26.2.2010 tarihinde kararın düzeltilmesi dilekçesi verilmiş olduğundan, kesinleşmemiş olan bozma kararına uyulmak suretiyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

         Danıştay Savcısı Nazlı YANIKDEMİR'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

            Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketin Kapadokya Havalimanında faaliyet gösteren gümrüksüz satış mağazasının 2002 ve 2003 yıllarına ait satışlarının incelenmesi sonucu, hak sahibi olmayan kişilere satış yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 236'ncı maddesi uyarınca yapılan gümrük, katma değer ve özel tüketim vergileri tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Kayseri Vergi Mahkemesinin 25.4.2006 gün ve E:2005/616; K:2006/192 sayılı kararının, Danıştay Yedinci Dairesinin 21.10.2009 gün ve E:2006/3062; K:2009/4333 sayılı kararıyla bozulduğu; bozma kararının, 19.2.2010 tarihinde tebliği üzerine, davalı İdarece, Danıştay Yedinci Dairesi Başkanlığına iletilmek üzere Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesine verilen ve 26.2.2010 tarihinde mahkeme kayıtlarına alınan dilekçeyle, kararın düzeltilmesi talebinde bulunulduğu; söz konusu dilekçe Kayseri Vergi Mahkemesi kayıtlarına girmeden, anılan Mahkemece, 25.3.2010 gün ve E:2010/493; K: 2010/403 sayılı kararla, bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

            İlk derece idari yargı yerlerinin kararlarının, üst derece idari yargı yerince bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, bozma kararındaki gerekçeler doğrultusunda karar verilebilmesi için bozma kararının kesinleşmesi gerekir. Kararın düzeltilmesi isteminde bulunulması için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesinde öngörülen onbeş günlük sürenin dolmasından sonra, kararın düzeltilmesi dilekçesinin, anılan Kanunun 4'üncü maddesinde belirtilen yerler aracılığı ile ilgili mahkemeye gönderilebileceği olasılığı da dikkate alınarak, makûl bir sürenin daha geçmesinin beklenilmesi ve böylelikle ilgili tarafın hak arama yollarından birisi olan kararın düzeltilmesi yoluna başvurmasına olanak tanınması, adil yargılama ilkesinin gereklerindendir.

            Olayda, Danıştay Yedinci Dairesinin 21.10.2009 gün ve E:2006/3062; K:2009/4333 sayılı bozma kararının davalı İdareye, 19.2.2010 tarihinde tebliği üzerine, Danıştay Yedinci Dairesi Başkanlığına iletilmek üzere Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesine, yasal 15 günlük süre içerisinde, 26.2.2010 tarihinde kararın düzeltilmesi dilekçesi verilmiş olduğundan, kesinleşmemiş olan bozma kararına uyulmak suretiyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 2.2.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.