Untitled 2

16.02.2011

7. Daire 2009/6253 E. , 2011/447 K. İDARİ İŞLEM İDARE MAHKEMESİ VERGİ MAHKEMESİ GÖREV UYUŞMAZLIĞI

7. Daire         2009/6253 E.  ,  2011/447 K.
  • İDARİ İŞLEM
  • İDARE MAHKEMESİ
  • VERGİ MAHKEMESİ
  • GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ, İDARE MAHKEMELERİ VE VERGİ MAHKEMELERİNİN KURULUŞU VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN (2576) BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ, İDARE MAHKEMELERİ VE VERGİ MAHKEMELERİNİN KURULUŞU VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN
  • GÜMRÜK KANUNU (4458) GÜMRÜK KANUNU
  • AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN (6183) AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN
  • İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 49

"İçtihat Metni"

Özeti : Antrepoda yapılan sayım sonucu fazla çıkan eşyanın, tasfiye işlemine esas olmak üzere stok kayıtlarına alınması gerektiği hususunun bildirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, idare mahkemesinin görevine girdiği hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan: … Anonim Şirketi

            Vekili               : Av. …

            Karşı Taraf        : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına

                                      Yarımca Gümrük Müdürlüğü

            İstemin Özeti   : Davacının sahibi olduğu antrepoda yapılan sayım sonucu fazla çıkan fuel oil cinsi eşyanın, tasfiye işlemine esas olmak üzere stok kayıtlarına alınması gerektiği hususunun davacıya bildirilmesine ilişkin 26.2.2009 gün ve 1084 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242'nci maddesinde, idari kararlara karşı yedi gün içinde kararı alan gümrük idaresinin bağlı bulunduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itirazda bulunulabileceği, başmüdürlük kararlarına karşı işlemin yapıldığı gümrük müdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükmüne yer verildiği; anılan düzenleme uyarınca idari kararlara karşı doğrudan dava açılmasının mümkün olmadığı, davanın da yedi günlük itiraz süresinden sonra açıldığının anlaşılması karşısında dilekçenin merciine tevdiinde de hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle reddine dair Kocaeli Birinci Vergi Mahkemesince verilen 19.8.2009 gün ve E:2009/411; K:2009/1445 sayılı kararın; dilekçede ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

            Tetkik Hâkimi Mahmut KENGER'in Düşüncesi: İdare mahkemesinin görevine giren dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında, görev yönünden isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının görev yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Nazlı YANIKDEMİR'in Düşüncesi: Temyiz başvurusu; davacı Şirkete ait antrepodaki tankta yapılan kontrolde farklılık tespit edilmesi üzerine, bu fazlalığın stok kayıtlarına alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

            2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin  Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 3410 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişik 6'ncı maddesinde, "Vergi mahkemeleri;

            a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,

            b) (a)  bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,

            c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler." hükmü yer almış; 5'inci maddesinde de, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışında, maddede belirtilen davaların idare mahkemelerince karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

            Olayda ise, vergi mahkemesince bir davaya bakılabilmesi için gerekli olan ve yukarıda yer verilen hükümlerde sayılan davalardan birinin mevcut olmadığı, dava konusu işlemin, vergilendirme ya da verginin tahsili işlemi olmadığı; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük niteliği taşımadığı sonucuna varılmakla, idare mahkemesinin görevine giren davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında görev yönünden yasal isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

            Temyiz başvurusu, davacının sahibi olduğu antrepoda yapılan sayım soncu fazla çıkan fuel oil cinsi eşyanın, tasfiye işlemine esas olmak üzere stok kayıtlarına alınması gerektiği hususunun davacıya bildirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

            2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri hakkında Kanunun 3410 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişik 6'ncı maddesinde, "Vergi Mahkemeleri;

            a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,

            b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,

            c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler." hükmü yer almış; 5'inci maddesinde de, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derece Danıştayda çözümlenecek olanlar dışında, maddede belirtilen davaların idare mahkemelerince karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

            Yukarıda değinilen Kanun hükmüne göre, vergi mahkemesince bir davaya bakılabilmesi, maddede sayılan davalardan birinin mevcut olması şartıyla olanaklıdır. Olayda ise, vergilendirmeye ilişkin herhangi bir işlem söz konusu olmayıp, antrepoda fazla çıkan eşyanın stok kayıtlarına alınması hususunu bildirilmesine dair işlem dava konusu edildiğinden, idare mahkemesinin görevine giren davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında, görev yönünden isabet görülmemiştir.

            Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde yer alan, görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olmasının bozma sebebi olduğuna dair hüküm uyarınca bozulmasına; bozma kararı üzerine, Mahkemece, yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 16.2.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.