Untitled 2

29.11.2010

7. Daire 2009/694 E., 2010/5562 K.Mahsup talebi kabul edilmeyen davacı adına, 2001 yılının Mayıs dönemine ilişkin damga vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali

7. Daire 2009/694 E., 2010/5562 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan : …

… Tekstil ve Sanayi Ticaret Anonim Şirketi 

Vekili: Av. …

… Karşı Taraf: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 

İstemin Özeti: Mahsup talebi kabul edilmeyen davacı adına, 2001 yılının Mayıs dönemine ilişkin damga vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada; davacı adına düzenlenen davaya konu ödeme emrinin içeriğindeki verginin mahsup suretiyle ödenmesi üzerine söz konusu ödeme emrinin takipten kaldırıldığı anlaşıldığından, kabul sebebiyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde verilen İzmir Birinci Vergi Mahkemesinin 28.8.2008 gün ve E:2008/1021; K:2008/984 sayılı kararının vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının; nispi oranda vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : 16.9.2005 tarihinden sonra idari davada taraf olma yetkisi bulunmayan Vergi Dairesi Müdürlüğünce verilen dilekçe, savunma olarak kabul edilmemiştir. 

Tetkik Hâkimi Ayşe KILIÇ'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı H. Hüseyin TOK'un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Temyiz başvurusu; mahsup talebi kabul edilmeyen davacı adına 2001 yılının Mayıs dönemine ilişkin damga vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, kabul sebebiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen mahkeme kararının, vekâlet ücretine dair hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir. 

Olayda; uyuşmazlığın esası hakkında çalışmaya ara verme süresi içerisinde karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmamakta ise de; bu husus temyize gelen davacı Şirket yönünden kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmeyerek dosyanın incelenmesine geçildi: 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31'inci maddesinin göndermede bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423'üncü maddesinin 6'ncı bendinde, vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış, 417'nci maddesinde de yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletileceği kurala bağlanmıştır. 

Her ne kadar; Mahkemece, dava açılmasından sonra, davacı adına düzenlenen davaya konu ödeme emrinin içeriğindeki verginin mahsup suretiyle ödenmesi üzerine, söz konusu ödeme emrinin takipten kaldırılması davalı İdarenin kabulü olarak değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; 2577 sayılı Yasanın 31'inci maddesiyle göndermede bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 92 ila 95'inci maddelerinde düzenlenen ve Usul Hukukunda, davayı sona erdiren ve kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden birisi olan "kabul" müessesesinden söz edilebilmesi için, davalı İdarece, Mahkemeye hitaben yapılmış, açık bir kabul beyanı gerekir. Olayda ise, davalı İdarece bu şekilde bir beyanda bulunulmadığı dosyanın incelenmesinden anlaşıldığından, Mahkemece, "kabul sebebiyle" karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulması yerinde değilse de; temyiz talebine konu edilmeyen anılan hüküm fıkrasının incelenmesi olanaklı bulunmamaktadır. 

Mahkeme kararının temyize konu vekâlet ücreti ile ilgili hüküm fıkrasına gelince: 

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bu hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. 

Açıklanan nedenle; temyiz isteminin reddine, 35,50 (OtuzbeşTürklirasıellikuruş) Türk lirası maktu karar harcının temyiz edenden alınmasına, 29.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.