Untitled 2

20.10.2010

7. Daire 2008/3520 E., 2010/4824 K.tarife bilgisine konu eşyayı, 85.16.79.70.00.00 tarife ve istatistik pozisyonunda sınıflandıran 5.4.2007 tarih ve TR070236 sayılı bağlayıcı tarife bilgisinin iptali

7. Daire 2008/3520 E., 2010/4824 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan : …

… İthalat İhracat Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi 

Vekili: Av. …

… Karşı Taraf: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı 

İstemin Özeti: Davacı tarafından yapılan başvuru üzerine, tarife bilgisine konu eşyayı, 85.16.79.70.00.00 tarife ve istatistik pozisyonunda sınıflandıran 5.4.2007 tarih ve TR070236 sayılı bağlayıcı tarife bilgisinin iptali istemiyle açılan davayı; eşyanın, el ile kumanda edilebilen sıcak hava üfleci şeklinde tanımlanabileceği, 84.67 pozisyonunun elle kullanılan ve elektrik motoru olmayan eşyaları nitelediği, ancak ürünün elle kullanılan ve elektrik motoruna sahip olduğunun görüldüğü, eşyayı en özel şekilde tanımlayan 85.16 pozisyonunda sınıflandırılmasının yerinde olduğu gerekçesiyle reddeden Ankara Üçüncü Vergi Mahkemesinin 26.3.2008 gün ve E:2007/888; K:2008/464 sayılı kararının; 15.10.2002 tarih ve 24907 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:3) ile 24.5.2000 tarih ve 24058 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesinin Yürürlüğe Konulması Hakkındaki Tebliğin isminin Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:1) olarak değiştirildikten sonra, aynı Tebliğin 440'ncı maddesiyle de; Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:1) eki İzahnamedeki 84.67 pozisyonunda; "el ile kullanılan pnömatik, hidrolik veya elektrikli ya da elektriksiz, kendinden motorlu olan aletler" olarak sınıflandırma yapıldığı ve elektrikli el aletlerinin de bu pozisyona alındığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. 

Tetkik Hâkimi Müjgan YILMAZ KARA'nın Düşüncesi : Bağlayıcı tarife bilgisinin, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 9'uncu maddesinin 2'nci fıkrası hükmü uyarınca, eşyanın tarife pozisyonu konusunda ve yalnızca bilginin verildiği tarihten sonra tamamlanacak gümrük işlemlerine konu olan eşya için, yalnızca Gümrük İdaresini bağladığı dikkate alındığında, ancak, gerçekleştirilmiş bir gümrük işlemi dolayısıyla çıkacak uyuşmazlıkta ele alınabilir nitelikte olduğu sonucuna varılmakla, doğrudan bağlayıcı tarife bilgisinin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle davanın reddine karar veren mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediğinden, temyiz isteminin, bu gerekçe ile reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı H.Hüseyin TOK'un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Temyiz başvurusu; davacı tarafından ithal edilen eşya için 84.67.29.90.00.00 tarife ve istatistik pozisyonunda "sıcak hava üfleyicileri" olarak bağlayıcı tarife bilgisi talep edilmesine karşın, tarife bilgisine konu eşyayı, 85.16.79.70.00.00 tarife ve istatistik pozisyonunda sınıflandıran 5.4.2007 tarih ve TR070236 sayılı bağlayıcı tarife bilgisi verilmesi üzerine tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı; eşyanın, el ile kumanda edilebilen sıcak hava üfleci şeklinde tanımlanabileceği, 84.67 pozisyonunun elle kullanılan ve elektrik motoru olmayan eşyaları nitelediği, ancak ürünün elle kullanılan ve elektrik motoruna sahip olduğunun görüldüğü, eşyayı en özel şekilde tanımlayan 85.16 pozisyonunda sınıflandırılmasının yerinde olduğu gerekçesiyle reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir. 

4458 sayılı Gümrük Kanununun 3'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının 5'inci bendinde; "Karar" deyiminin, bağlayıcı tarife ve menşe bilgileri de dahil olmak üzere, Gümrük İdaresinin, gümrük mevzuatı ile ilgili olarak belirli bir konuda bir veya daha fazla kişi üzerinde hukuki sonuç doğuracak idari tasarrufunu ifade ettiği; 9'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; yazılı talep üzerine Müsteşarlık veya yetkilendirdiği Gümrük İdaresi tarafından bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe bilgilerinin verileceği; 2'nci fıkrasında da, bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe bilgisinin, Gümrük İdarelerini, hak sahibine karşı sadece eşyanın tarife pozisyonu konusunda veya eşyanın menşeinin tespiti konusunda ve yalnızca bilginin verildiği tarihten sonra tamamlanacak gümrük işlemlerine konu olan eşya için bağlayacağı; aynı Kanunun, olay tarihinde yürürlükte bulunan şekli ile 242'nci maddesinin 3'üncü fıkrasında; kişilerin idari kararlara karşı, kararı alan Gümrük İdaresinin bağlı bulunduğu Gümrük Başmüdürlüğü nezdinde itirazda bulunabilecekleri; 7'nci fıkrasında ise, Gümrük Başmüdürlükleri ile Gümrük Müsteşarlığı kararlarına karşı işlemin yapıldığı Gümrük Müdürlüğünün veya Gümrük Başmüdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. 

Öte yandan; Gümrük Kanununun ve Gümrük Yönetmeliğinin bağlayıcı tarife bilgisinin verilmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde yapılacak işlemlerin esaslarını göstermek amacıyla yayımlanan ve olay tarihinde yürürlükte bulunan Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:1) nin 7'nci maddesinde, bağlayıcı tarife bilgisi başvurusunun, Tebliğ ekinde yer alan başvuru formu ile Gümrük Başmüdürlükleri vasıtasıyla Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne yapılacağı; 14'üncü maddesinde, verilen bağlayıcı tarife bilgisine karşı Gümrük Kanununun 242'nci maddesi hükümleri çerçevesinde itiraz yolunun açık olduğunun belirtileceği; 25'inci maddesinde de, bağlayıcı tarife bilgisine Gümrük Kanununun 242'nci maddesi hükümleri çerçevesinde itiraz edilebileceği düzenlenmiştir. 

Dosyanın incelenmesinden; davacının başvurusu üzerine, yukarıda anılan Kanun, Yönetmelik ve Tebliğ hükümleri uyarınca Gümrük Müsteşarlığınca verilen bağlayıcı tarife bilgisinde, hak sahibinin bağlayıcı tarife bilgisine karşı Gümrük Kanununun 242'nci maddesi hükümleri çerçevesinde itiraz hakkına sahip olduğunun belirtildiği; ancak davacı tarafından, bu hakkın kullanılmayarak, 1.5.2007 tarihinde tebliğ edilen işleme karşı 31.5.2007 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır. 

Yukarıda yer verilen yasal ve idari düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; Gümrük Müsteşarlığınca verilen bağlayıcı tarife bilgisinin doğrudan idari dava konusu yapılabileceği sonucuna ulaşıldığından, Mahkemece işin esasının incelenmesine geçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. 

24.5.2000 tarih ve 24058 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesinin Yürürlüğe Konulması Hakkında Tebliğ eki İzahnamedeki 84.67 pozisyonunda; "el ile kullanılan pnömatik, hidrolik veya motorlu aletler (elektrik motorlu olanlar hariç)" sınıflandırılmış olup, 15.10.2002 tarih ve 24907 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:3) nin 1'inci maddesi ile anılan 24.5.2000 tarih ve 24058 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesinin Yürürlüğe Konulması Hakkında Tebliğin ismi "Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:1)" olarak değiştirildikten sonra; söz konusu Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:3) nin 440'ıncı maddesiyle de yukarıda anılan "Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:1) nin 84.67 pozisyonu ve açıklama notları; "el ile kullanılan, pnömatik, hidrolik veya elektrikli ya da elektriksiz kendinden motorlu olan aletler" olarak sınıflandırılmak suretiyle değiştirilmiştir. 

Her ne kadar, Mahkemece, 84.67 pozisyonunun, elle kullanılan ve elektrik motoru olmayan eşyaları nitelediği, ancak, ürünün elle kullanılan ve elektrik motoruna sahip olduğunun görüldüğü; bu nedenle, eşyayı en özel şekilde tanımlayan 85.16 pozisyonunda sınıflandırılmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; olay tarihinde yürürlükte bulunan "Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:1)"ndeki 84.67 pozisyonunda; "el ile kullanılan, pnömatik, hidrolik veya elektrikli ya da elektriksiz kendinden motorlu olan aletler" olarak yapılan sınıflandırmaya ilişkin değişiklik doğrultusunda ve genel hukuk ilkeleri uyarınca; başka bir deyişle, 15.10.2002 tarih ve 24907 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Tarife-İzahname) (Seri No:3) nin 440'ıncı maddesi ve davacı iddiaları da dikkate alınarak uyuşmazlığın karara bağlanması gerekirken; uygulanması gereken mevzuatta hataya düşülerek, değişiklikten önceki Tebliğin eki İzahnamedeki 84.67 pozisyonu esas alınarak verilen kararda yasal isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının, yukarıda açıklanan hususlarda yapılacak değerlendirme sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de dikkate alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 20.10.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi. 

KARŞI OY 

4458 sayılı Gümrük Kanununun 9'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; yazılı talep üzerine Müsteşarlık veya yetkilendirdiği gümrük idaresi tarafından bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe bilgilerinin verileceği; 2'nci fıkrasında da, bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe bilgisinin, gümrük idarelerini, hak sahibine karşı sadece eşyanın tarife pozisyonu konusunda veya eşyanın menşeinin tespiti konusunda ve yalnızca bilginin verildiği tarihten sonra tamamlanacak gümrük işlemlerine konu olan eşya için bağlayacağı hükmüne yer verilmiştir. 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasının (d) bendinde, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin olup olmadığı hususunun ilk inceleme esnasında araştırılacağı belirtilmiş; 15'inci maddesinde de, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin bulunmaması halinde davanın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır. 

Bu bakımdan; bağlayıcı tarife bilgisinin, bilginin verildiği tarihten sonra tamamlanacak gümrük işlemlerinde uygulanabilir olması ve bu işlemlerde de, yalnızca Gümrük İdaresini bağlayıcı niteliğe sahip bulunması, tarife bilgisinin tek başına veya itiraz üzerine idari davaya konu edilemeyeceği gibi, ilgililerin doğrudan hukukunu etkiler yönünün de bulunmadığını göstermektedir. 

Bu nedenle, tarife bilgisinin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle davanın reddine karar veren mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediğinden, temyiz isteminin, bu gerekçe ile reddedilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.