Untitled 2

01.03.2010

7. Daire 2008/6835 E., 2010/1091 K.Davacının işleticisi olduğu antrepoda noksan çıkan eşyaya isabet eden özel tüketim vergisinin, bu verginin matraha dahil edilmesi suretiyle

7. Daire 2008/6835 E., 2010/1091 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan : …

… Petrol Ürünleri Ticaret Anonim Şirketi 

Vekili

: Av. …

… Karşı Taraf

: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına 

İsdemir Gümrük Müdürlüğü 

İstemin Özeti

: Davacının işleticisi olduğu antrepoda noksan çıkan eşyaya isabet eden özel tüketim vergisinin, bu verginin matraha dahil edilmesi suretiyle bulunan katma değer vergisinin ve söz konusu vergiler üzerinden hesaplanan gecikme faizinin yedi gün içerisinde ödenmesi, aksi halde teminatın nakde çevrileceği yolunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56'ncı maddesi uyarınca tesis edilen 13.6.2008 gün ve 11243 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 3'üncü ve 242'nci maddelerini açıklayarak; olayda, davacıdan tazminat istenilmesi amacıyla tesis edilen işlemin "idari karar" olduğu, bu karara karşı doğrudan açılan işbu davada; aynı karara karşı süresi içerisinde yapılan itirazın Başmüdürlükçe reddedilmiş olması ve söz konusu işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinin E:2008/876 esasında dava açılmış bulunması nedeniyle, dilekçenin merciine tevdiine karar verilmesinin davacıya hukuki yarar sağlamayacağı gerekçesiyle incelenmeksizin reddeden Hatay Birinci Vergi Mahkemesinin 11.9.2008 gün ve E:2008/879; K:2008/1050 sayılı kararının; 6183 sayılı Kanunun 56'ncı maddesi gereğince tesis edilen dava konusu işlemden önce, anılan Kanunun 37'nci maddesi uyarınca karar alınarak vade belirlenmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. 

Tetkik Hakimi Yusuf ÖRNEK'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı H. Hüseyin TOK'un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Dosyanın ve Dairemizin E:2009/4760 ve E:2009/4761 esas sayılı dosyalarının birlikte incelenmesinden, davacının işleticisi olduğu antrepoda noksan çıkan eşyaya isabet eden gümrük ve özel tüketim vergileri ile bu vergilerin matraha dahil edilmesi suretiyle bulunan katma değer vergisinin ve söz konusu vergiler üzerinden hesaplanan gecikme faizinin yedi gün içerisinde ödenmesi, aksi halde teminatın nakde çevrileceği yolunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56'ncı maddesi uyarınca tesis edilen 13.6.2008 gün ve 11243 sayılı işlemin tebliğ edilmesi üzerine, davacı tarafından, bu işlemin, özel tüketim vergisine, anılan verginin matraha dahil edilmesi suretiyle bulunan katma değer vergisine ve hesaplanan gecikme faizine ilişkin kısmının iptali istemiyle doğrudan açılan dava devam ederken, aynı işleme karşı yapılan itiraz başvurusunun Gümrük Başmüdürlüğünce reddedilmesinin ardından, Başmüdürlük işleminin, gümrük vergisine ilişkin kısmına ayrı, özel tüketim ve katma değer vergileri ile gecikme faizine ilişkin kısmına ayrı olmak üzere iki ayrı dava daha açıldığı, ilk işlemin iptali istemiyle açılan işbu davada, Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın incelenmeksizin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 

6183 sayılı Kanunun 56'ncı maddesinde, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği hükme bağlanmış; 37'nci maddesinde de, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu hükmüne yer verilmiştir. 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Üst Makamlara Başvurma" başlıklı 11'inci maddesinde, ilgililer tarafından, idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hüküm altına alınmıştır. 

Olayda, Mahkemenin gerek E:2008/879 esasında kayıtlı bu davada, gerekse E:2008/876 ve E:2008/878 esasında kayıtlı diğer davalarda, aynı eşyaya isabet eden gümrük ve özel tüketim vergileri ile bu vergilerin matraha dahil edilmesi suretiyle bulunan katma değer vergisinin ve söz konusu vergiler üzerinden hesaplanan gecikme faizinin tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanunun 56'ncı maddesi uyarınca tesis edilen 13.6.2008 gün ve 11243 sayılı işlemin iptali istemiyle, biri doğrudan, diğerleri ise, 2577 sayılı Kanunun 11'inci maddesi uyarınca yapılan başvuru üzerine üç ayrı dava açılmış ve bu davalarda hukuka uygunluğu denetlenecek işlemin aynı işlem olması nedeniyle, Mahkemece, sonradan açılan davalara ait dosyaların ilk açılan davaya ait dosyada birleştirilmesi suretiyle, dava hakkında hüküm kurulması gerekirken; bu yapılmaksızın her dava hakkında ayrı hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 1.3.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.