Untitled 2

24.06.2014

9. Daire 2011/3228 E. , 2014/4849 K. SAHTE FATURA, KATMA DEĞER VERGISI, VERGI İNCELEME RAPORU, VERGI ZIYAI CEZASI, ZAMANAŞIMI

9. Daire         2011/3228 E.  ,  2014/4849 K.
  • SAHTE FATURA,
  • KATMA DEĞER VERGISI,
  • VERGI İNCELEME RAPORU,
  • VERGI ZIYAI CEZASI,
  • ZAMANAŞIMI

"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Özeti : Vergilendirme döneminin 2004 yılı olması nedeniyle en geç 31/12/2009 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmeyen katma değer vergisinin zamanaşımına uğradığı hakkında,

Temyiz İsteminde Bulunan  : … Kimya Petrol Tic. ve San. Ltd. Şti.

Karşı Taraf      : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti  : Davacı adına, Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 6140374578  vergi numaralı mükellefi … Kimya Ürünleri İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den 2004/Aralık döneminde aldığı faturaların sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2005/Temmuz-Ekim dönemleri için takdir komisyonu kararıyla re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Sakarya Vergi Mahkemesi'nin 21/01/2011 tarih ve E:2010/571, K:2011/27 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti            : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. 

Tetkik Hakimi Duygu Taşal'ın Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlıkta, davacı adına 2004/Aralık dönemine ilişkin olarak düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak devreden katma değer vergisi nedeniyle 2005/Temmuz-Ekim dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.

Tarh zamanaşımını, süre geçmesi nedeniyle vergi alacağının kalkması şeklinde tanımlayan Vergi Usul Kanunu’nun 113'üncü maddesini izleyen 114'üncü maddesinin birinci fıkrasında bu süre, vergi alacağının doğduğu yılı izleyen yıl başından başlayarak beş yıl olarak belirlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasındaki matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasını, zamanaşımını durduran bir neden olarak düzenleyen kural, Anayasa Mahkemesi'nin 08.01.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 15.10.2009 günlü ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve iptal kararının yayımından altı ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.

 

Anayasanın 153’üncü maddesinin beşinci fıkrasında, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kurala bağlanmış ise de; Anayasa Mahkemesi'nce bir Kanun’un veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilinmesine karşın görülmekte olan davaların, Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görülüp çözümlenmesinin, Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkelerine aykırı düşeceğinin kabulü gerekir. Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliğine ilişkin kural ile iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakları ve kamu düzeninin istikrarını korumak amaçlanmıştır. Aksi halde, Anayasanın 152. maddesinde yer alan "Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.“, "Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Anayasa Mahkemesi kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, Mahkeme buna uymak zorundadır.“ yolundaki hükümlerin anlamı ve uygulanma olanağı kalmaz.

Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında mahkemelerce görülmekte olan davaların çözümünde Anayasa Mahkemesi'nce verilen iptal kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu sonucuna ulaşıldığından, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarıyla ortadan kaldırılan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesinin ikinci fıkrasının zamanaşımı tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.

Dosyanın incelenmesinden davacının dönem matrahının takdiri için takdire sevk işlemi yapılmış ve takdir komisyonunca matrah takdir edilmiş olmakla birlikte,  matrahın vergi inceleme raporuyla bulunduğu ve ihbarnamelerde tarhiyatın dayanağı olarak vergi inceleme raporunun gösterildiği ve 2004 yılına ait vergi ve cezaları içeren 19.03.2010 tarihli ihbarnamelerin 30.03.2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda 2004 yılına ilişkin olarak davacı adına salınacak katma değer vergisinin en geç 31.12.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olması gerektiğinden, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra 30.03.2010 tarihinde tebliğ edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının terkinine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan verilen mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Sakarya Vergi Mahkemesi'nin 21/01/2011 tarih ve E:2010/571, K:2011/27 sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.