Untitled 2

03.04.2014

9. Daire 2010/5328 E. , 2014/1413 K. PROJE TASDİK HARCININ İADESİ İSTEMİ KAT İRTİFAKI BELEDİYE GELİRLERİ

9. Daire         2010/5328 E.  ,  2014/1413 K.
  • PROJE TASDİK HARCININ İADESİ İSTEMİ
  • KAT İRTİFAKI
  • BELEDİYE GELİRLERİ

"İçtihat Metni"

Özeti : Harca tabi olan bir konudan ayrıca 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97’nci Maddesi uyarınca ücret istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan haksız tahsil edilen tutarın iadesi hükmedilmesi ile birlikte 3095 sayılı Kanun uyarınca yasal faiz isteminde kabulü icap ettiği hakkında.

 

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar : 1- … 

Vekili              : Av. …

              2- Niğde Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. …

İstemin Özeti  : Davacı adına, plan proje tasdik harcının yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden, kısmen reddeden Konya Vergi Mahkemesi'nin 17/02/2010 tarih ve E:2009/968, K:2010/244 sayılı kararının; dilekçelerde ileri sürülen sebeplerle karşılıklı olarak bozulması istenilmektedir.

Cevapların Özeti : Davacı tarafından cevap verilmemiştir. Davalı idarenin cevabı yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. 

Tetkik Hakimi Özlem Bölükbaşı'nın Düşüncesi : Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenen proje tasdik harcının red ve iadesi istemiyle açılan davayı; Niğde Belediye Başkanlığı Belediye Meclisince 15.12.2008 tarihli ve 94 sayılı karar ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesine göre ücret tarifesinin hazırlandığı, bu kararda plan ve proje tasdik harcının 0.35 TL olarak belirlendiği, davacı tarafından kat mülkiyeti tesisi amacıyla davalı idareye yapılan başvuru sırasında davalı idarece tarifeye dayanılarak davacı adına proje tasdik harcının tahakkuk ettirildiği, belediyece tasdik olunan inşaat projelerinin onayı için davacıdan dava konusu plan proje tasdik harcının istenildiği, her ne kadar davacıdan tahsil edilen parasal değer, tahsilat makbuzunda "imarla ilgili ücret" olarak adlandırılmış ise de, dosya bir bütün olarak incelendiğinde, davacı adına tahakkuk ettirilen ve davacıdan tahsil edilen bu tutarın "kat irtifakı proje tasdik harcı" olduğu sonucuna varıldığı, dava konusu tahakkuk işleminde de, yapılan tahakkuk, "Kat İrtifakı Harcı" olarak nitelendirildiği,  proje tasdik harcı, 2464 Sayılı Kanun'un 80'inci maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen maktu tutarlar esas alınarak tahukuk ettirildiği, anılan Bakanlar Kurulu Kararına göre 1. Grup belediyelerden olan davalı Niğde Belediyesince tasdik edilen konut projeleri nedeniyle, inşaatın her bir metre karesi için 0,09 TL proje tasdik harcı alınması gerektiği, davacı tarafından yaptırılan plan proje tasdik işlemi için, Kanun'un verdiği yetkiye dayanarak Bakanlar Kurulunun konut alanları için metrekare üzerinden belirlediği 0.09 TL olarak harç alınması gerekirken bu oranın üzerinde 0.35 TL harç alınmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, ancak, Niğde Belediyesi'nce yetkisi olmamasına rağmen plan proje tasdik harcı için tarife belirlenmiş olması, Kanun ve Kanun'un verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen oranda harç alınmasına engel olmadığı, bu nedenle, dava konusu harcın, alınması gereken 2.786,94 TL'lik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, ödenen, harcın yasal faizi ile birlikte red ve iadesi talebine gelince;213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun, 112/4.maddesine 22.07.1998 tarihinde eklenen 4369 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile; fazla veya yersiz olarak tahsil edilen veya vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin ilgili mevzuat gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden 3 ay içinde iade edilmemesi halinde, bu tutarlara 3 aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faizin 120. madde hükümlerine göre red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödeneceğinin hükme bağlandığı, faize hükmedilebilmesi için, ya idarece re’sen düzeltme yapılması veya mükellefler tarafından, vergi hatasının düzeltilmesi için idareye bir başvuruda bulunulmuş, ancak idarece düzeltme yapılmamış olması gerektiği, olayda ise bu tür bir başvuru söz konusu olmadığından, bu hükmünde uygulanma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabul eden, kısmen reddeden vergi mahkemesi kararının, davacı tarafından, inşaat ruhsatı alırken de plan proje tasdik harcı alındığı, mükerrer harç tahsilinin söz konusu olduğu, inşaat nedeniyle alınması gereken bedeller mevzuat gereği harç olarak alınacağından, inşaatla ilgili olarak 2464 sayılı Kanunun 97. maddesine göre belediyenin ücret adı altında bir bedel isteyemeyeceği, yasal faiz istemlerinin yerinde olduğu, davalı idare tarafından ise, mükerrer harç tahsilinin söz konusu olmadığı, dava konusu harcın inşaat ruhsatı alınırken ödenen harçtan farklı olarak kat irtifakı için ödenen harç olduğu, inşaatın tamamının konut alanı olmadığı, belirli bir kısmının dükkan olarak ayrıldığı ve bu durumun Mahkemece hesaplama yapılırken dikkate alınmadığı ileri sürülerek karşılıklı olarak bozulması istenildiği anlaşılmıştır.

            2464 sayılı Kanun’un 97. maddesinde, Belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclisince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları belirtilmiş, aynı Kanunun "imarla ilgili harçlar" başlıklı 80. maddesinin görüşülmesi sırasında da ücret adı altında alınan bedellerin en aza indirilmesi ve bunların harç adı altında toplanması önerilmiş, bu görüşler doğrultusunda da 2464 sayılı Kanun’un 80. maddesi yasalaştırılarak yürürlüğe konulmuştur.

            Bu hükümlere göre imarla ilgili işlemlerden dolayı sözü edilen Kanun’un 80. maddesinde belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar Kanunu’na göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemlerinin parselasyon harcına, ifraz ve tevhit kararlarının ifraz ve tevhit harcına, proje tasdik işlemlerinin plan ve proje tasdik harcına, zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesinin zemin açma izni ve toprak hafriyatı harcına, yapı kullanma izni verilmesinin yapı kullanma izni harcına tabi olduğu belirtilmiş, aynı Kanun’un "Kayıt ve suret harcı" başlıklı 79. maddesinde, belediyeler ve belediyelere bağlı müesseselerden istenecek her türlü kayıt suretiyle gayrimenkullerle ilgili harita, plan ve krokilerin suretlerinin kayıt ve suret harcına tabi olduğu, 96/A maddesinde de, kayıt ve suret harcı ile imar mevzuatı gereğince alınacak harçların tarifesinin Bakanlar Kurulunca tayin ve tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

            Olayda, Niğde Belediye Meclisince 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesine göre 2009 yılında uygulanacak ücret tarifesinin hazırlandığı, davalı idarece bu ücret tarifesine dayanılarak davacı şirket adına proje suret tasdik ücretinin tahakkuk ettirildiği anlaşılmış olup, tarifeyle düzenlenen proje suret tasdik ücretine dayanak olan proje tasdik işlemi 2464 sayılı Kanunun 80. maddesinde harç konusu yapılan hizmetlerden olduğundan ve bu madde uyarınca proje tasdik işlemleri, aynı Kanun’un 79. maddesinde de gayrimenkullerle ilgili plan ve kroki suretleri harca tabi olduğundan ve tarifesi de 96/A maddesine göre Bakanlar Kurulunca tespit edileceğinden, harca tabi olan bir konunun, ücret konusu yapılmasında yasal isabet bulunmadığı gibi, vergi mahkemesince davacıdan davalı Belediye Meclisince 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesine göre ücret tarifesi uyarınca alınan bedelin "Kat İrtifakı Harcı" olarak nitelendirilmek suretiyle Bakanlar Kurulunun konut alanları için metrekare üzerinden belirlediği 0.09 TL olarak alınması gerektiği şeklinde idarenin tesis ettiği işlemin dayanağını yeniden nitelendirmek suretiyle verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Ayrıca, Vergi Mahkemesi kararının yasal faizi isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasına gelince;

İdareyi, eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutan Anayasanın 125'inci maddesinin son fıkrası, yargı yeri kararı uyarınca iadesi gereken bir miktar paranın, idarenin tasarrufunda kalan sürede ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesini kapsamaktadır.

Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 22.04.2011 tarih ve E:2009/449, K:2011/166 sayılı kararı da bu yöndedir.

            Vergi mahkemesi kararıyla, haksız olarak tahsil edilen harcın davacıya iade edilmesine karar verilmesi sonucunda, harcın tahsil tarihi ile fiilen iadesi tarihi arasında geçen süre için enflasyondan kaynaklanan bir zarar söz konusudur. Bu zararın, idarenin tahsil etmemesi gereken gecikme zammının tahsil etmesi sonucunda idari bir işlemden kaynaklanması nedeniyle idare tarafından giderilmesi gerekir, Yukarıda anılan zararın, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun hükümlerine göre ödenmesi durumunda söz konusu zarar ödenmiş olacaktır. Bu nedenle vergi mahkemesi kararında yasal faize hükmedilmemesinde de hukuki isabet görülmemiştir. Vergi Mahkemesince yeniden verilecek kararda yasal faize ilişkin hususunun da göz önüne alınması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle davalı temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kabulüne, Konya Vergi Mahkemesi'nin 17/02/2010 tarih ve E:2009/968, K:2010/244 sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.