Untitled 2

19.06.2012

9. Daire 2010/7673 E. , 2012/4210 K. SAHTE FATURA GERÇEK TİCARİ FAALİYET KARŞIT İNCELEME

9. Daire         2010/7673 E.  ,  2012/4210 K.
  • SAHTE FATURA
  • GERÇEK TİCARİ FAALİYET
  • KARŞIT İNCELEME

"İçtihat Metni"

Özeti : Davacının  sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde edip etmediğinin, Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesi uyarınca incelenerek ortaya konulması gerektiği hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : … Kerestecilik Mob. Dek. İnş. Tic. ve

                                                           San. Ltd. Şti.

            Vekili              : Av. …

            Karşı Taraf      : Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü

            İstemin Özeti  : Davacının defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde edildiğinden bahisle 2006/Şubat, Nisan-Kasım dönemleri için salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, ağaç ve kereste ürünleri toptan satışı ile uğraşmak üzere 8.7.2003 tarihinde faaliyete başladığı, kuruluş aşamasında ortakların … ve … olduğu, en son beyannamesinde iş adresi olarak bildirilen adrese 2003-2007 yılları defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının memur eli ile tebliğe çalışıldığı, bu adreste düzenlenen tespit tutanağında buranın … Ahşap ve Orman Ürünleri Tic. Ltd. Şti. 'nin deposu olduğunun belirlendiği, bu şirketin de ortağının … olduğu, defter ve belge isteme yazısının yeminli mali müşavir raporlarında belirtilen adrese memur eli ile tebliğe çalışıldığı, bu adreste … Kerestecilik Ltd. Şti.'nin faaliyette olduğunun tespit edildiği, Ticaret Sicil Memurluğunca bildirilen adreste ise … adlı mükellefe ait bir firmanın faaliyette bulunduğu, adı geçenin faaliyette bulunduğu adresi aynı zamanda hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı inceleme yapılan … Mobilya Dek. Ltd. Şti. 'nin işyeri adresi olarak gösterdiği, ortakların ikamet adresini Uşak İli olarak beyan ettikleri ve bu adreslerde kendilerine ulaşılamadığı, 2006 ve 2007 yılları defter tasdikine ilişkin bilgi tarh dosyasında mevcut olmadığı gibi bu yıllara ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmediği, beyan edilen katma değer vergisi matrahları yüksek olmasına rağmen ödenecek vergilerin ve kurumlar vergisine ilişkin matrahın düşük olduğu, mükellef şirketin sahip olduğu dört adet aracından üçünün binek, birinin kamyonet olduğu, kamyonetin 2005 yılında alındığı, sadece 2005 yılında 1 işçi beyanı olduğu, diğer yıllarda işçi beyanının olmadığı, tahakkuk eden vergi borçlarını ödemediği, tam tasdik sözleşmesi yapılan yeminli mali müşavirin çalışma şartlarının uygun olmamasından dolayı sözleşmeyi fesh ettiği, mal alışlarının hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı rapor bulunan şirketlerden yapıldığı, belirtilen bu kişilerin ortaklarının genelde aynı kişiler olduğu, işyeri ve deposunun bulunmadan büyük ölçüde sermaye gerektiren ticari faaliyetleri yürütmesi mümkün olmadığı göz önüne alındığında, davacı tarafından düzenlenen faturaların, gerçek bir emtia ticareti olmadan komisyon karşılığında düzenlenen faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığı, dava dilekçesinde iddia edilen hususları ispatlama yükümlülüğü kendine düşen davacı tarafından bu yönde herhangi bir kanıt ileri sürülmediği, inceleme elemanınca, komisyon geliri hesaplanırken, defter ve belgeler ibraz edilmediğinden davacı şirketin kanuni süresinde verdiği katma değer vergisi beyannamelerindeki matrahın sahte olarak düzenlenen fatura miktarı olarak değerlendirilerek, fatura bedelinin %2 sinin komisyon geliri olarak hesaplanmasında yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Antalya 1. Vergi Mahkemesinin 2.10.2009 tarih ve E:2008/780, K:2009/1566 sayılı kararının; mal satışında bulunan kişilerin ifadelerine başvurulmadığı, resmi kurumlara yapılan satışların ve temyiz dilekçesine eklenen belgelerin gerçek bir ticari faaliyeti olduğunu ispatladığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. 

            Danıştay Savcısı Filiz Z. Gürmeriç'in Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3' üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş olup, 134' üncü maddesinde ise, vergi incelenmesinden maksat ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.

            Olayda, defter ve belgeleri incelenmek üzere istenen davacı şirketin ibraz yükümlülüğünü yerine getirmediği, alış faturalarının gerçek dışı ve sahte olduğu görüşüyle komisyon karşılığı gerçek dışı fatura ticareti yaptığı kanaatine varılarak toplam fatura bedeline % 2 komisyon oranının uygulanması suretiyle bulunan matrah farkı üzerinden dava konusu cezalı tarhiyat yapılmıştır.

            Davacı şirket, gerçekten toptan kereste ticareti yaptığını ileri sürerek, bu faaliyetin yapıldığını kanıtlayacak nitelikteki belgeleri ibraz etmektedir. Düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı konusunda yapılmış bir tespit bulunmadığı gibi, mal sattığı firmalar nezdinde hiçbir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

            Bu durumda, davacı şirket adına gerçek dışı fatura ticareti yaptığı varsayımıyla yapılan tarhiyata karşı açılan davanın reddi yolunda verilen Mahkeme Kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

            Tetkik Hakimi Gökhan Balaban'ın Düşüncesi : Vergi mahkemesince, davacının temyiz dilekçe ekinde sunduğu belgelerin sahte fatura düzenlemediğini kanıtlar nitelikte olup olmadığı hususunun Vergi Usul Kanununun 135'inci maddesi uyarınca karşıt inceleme yetkisine de sahip olan vergi idaresinin görüşünün alınmasından sonra yeniden değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

            Uyuşmazlık, davacının defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde edildiğinden bahisle 2006/Şubat, Nisan-Kasım dönemleri için salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkindir.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin yemin dışında her türlü delille ispatlanabileceği belirtildikten sonra iktisadi, ticari ve teknik gereklere uymayan ve olayın özelliğine göre olağandışı veya alışılmamış bir durumun, iddia eden tarafından ispatlanması gerektiği, adı geçen Kanunun 135'inci maddesinde vergi incelemesinin hesap uzmanları, hesap uzman yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılacağı öngörülmüştür.

            Davacı tarafından Danıştay Dokuzuncu Dairesinin E:2010/7678 sayılı dosyasında bulunan temyiz dilekçesi ekinde, yapılan inceleme sırasında inceleme elemanına ibraz edilmeyen belgelerin örnekleri sunularak faaliyetinin gerçek bir ticari faaliyet olduğu iddia edilmiştir. Davacı tarafından inceleme sırasında kendisine ispat olanağı tanınmasına karşın vergi incelemesi sırasında sunulmayıp, temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler, vergi idaresince evvelce incelenmemiş olan belgeler olduğundan, gerçek bir hukuki muameleyi yansıtıp yansıtmadığı, davacı hakkında daha önce yapılan sahte fatura ticareti suretiyle komisyon geliri elde edilmediğini kanıtlayan belgeler olup olmadığı hakkında, Vergi Usul Kanununun 135'inci maddesi uyarınca karşıt inceleme yetkisine de sahip olan vergi idaresinin görüşünün alınmasından sonra yeniden karar verilmesi gerekmektedir.

            Açıklanan nedenlerle Antalya 1. Vergi Mahkemesinin 2.10.2009 tarih ve E:2008/780, K:2009/1566 sayılı kararının bozulmasına 19.6.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.