Untitled 2

16.02.2012

9. Daire 2009/4846 E. , 2012/788 K. UZLAŞMA TARHİYAT VERGİ VE CEZANIN BELİRLİLİĞİ

9. Daire         2009/4846 E.  ,  2012/788 K.
  • UZLAŞMA
  • TARHİYAT
  • VERGİ VE CEZANIN BELİRLİLİĞİ

"İçtihat Metni"

Özeti : Tarhiyattan önce  uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanakta gösterilen cezaya karşı erken açılan davanın esastan incelenmesi gerektiği hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : …

            Vekili              :    Av. …

            Karşı Taraf      :    Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

            İstemin Özeti  :    Davacı adına düzenlenen inceleme raporunda önerilen özel usulsüzlük cezasına karşı tarhiyat öncesi yapılan uzlaşma başvurusunun olumsuz sonuçlanması üzerine özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; olayda davacı adına henüz bir tarhiyat yapılıp tebliğ edilmediği, dava açma tarihi itibariyle ortada kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 14/3-d ve 15/1-b maddeleri uyarınca incelenmeksizin reddeden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 10.4.2009 tarih ve E:2009/743, K:2009/792 sayılı kararının; henüz vergi ceza ihbarnamelerinin tarafına tebliğ edilmediği, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın dava konusu işlem olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

            Danıştay Savcısı Filiz Z. Gürmeriç'in Düşüncesi : Yazılı bildirimin amacı, ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava haklarını kullanmalarına olanak sağlamaktadır. Bir vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda inceleme elemanınca, tarhı gereken verginin matrahı ve miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda vergi idarelerinin, yazılı bildirim niteliğinde olan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken, inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.

            Tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmesi sonucu davacının hakkında yapılacak tarhiyatla ilgili bilgi sahibi olduğu ve bu vergi ve cezaya ilişkin ihbarname tebliğinin davacının durumunda bir değişiklik yaratmayacağı açıktır. Buna göre, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle mükelleften aranacak vergi ve ceza belirlenmekte, dolayısıyla yazılı bildirimin amacı da gerçekleşmiş olmaktadır.

            Bu nedenle ihbarnamenin tebliği beklenmeksizin tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadığı yolundaki tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14'üncü maddesinin 3/d ve 15'inci maddesinin 1/b bendi uyarınca reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.

            Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

            Tetkik Hakimi Aysel Bedir'in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

            Uyuşmazlıkta, davacı adına düzenlenen inceleme raporuyla önerilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin ceza ihbarnamesi henüz tebliğ edilmeden tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı ortada kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

            Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 2006 yılı defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunda öngörülen özel usulsüzlük cezası için tarhiyat öncesi uzlaşmaya gidildiği, adına kesilmesi öngörülen özel usulsüzlük cezası üzerinde uzlaşmaya varılmaması ve bu durumu saptayan tutanağın düzenlenmesinden sonra ihbarnamelerin tebliği beklenilmeden inceleme raporu ve uzlaşma tutanağında yazılı cezaya karşı dava açıldığı anlaşılmaktadır.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377. maddesinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri, 378. maddesinde ise vergi mahkemelerinde dava açılabilmesi için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bir vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin matrahı ve miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda vergi idarelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasını sağlayan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerektiğinde kuşku bulunmadığından, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle de yukarıda değinilen kurallarda yasanın aradığı vergi ve cezanın belirliliği amacı gerçekleşmiş olmaktadır.

            Tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanakta gösterilen özel usulsüzlük cezasının, vergi inceleme raporunda kesilmesi öngörülen özel usulsüzlük cezasıyla aynı olması karşısında davacının, hakkında yapılacak tarhiyattan bilgi sahibi olduğu ve bu cezaya ilişkin ihbarname tebliğinin davacının durumunda bir değişiklik yaratmayacağı açıktır.

            Bu nedenlerle, ihbarnamenin tebliği beklenmeksizin ve tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadığı yolundaki tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın esastan incelenmesi gerekirken incelenmeksizin reddinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.

            Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 10.4.2009 tarih ve E:2009/743, K:2009/792 sayılı kararının bozulmasına 16.2.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.