Untitled 2

20.10.2011

9. Daire 2008/6874 E. , 2011/6820 K. RÜSUM TEMETTÜ İL DAİMİ ENCÜMENİ

9. Daire         2008/6874 E.  ,  2011/6820 K.
  • RÜSUM
  • TEMETTÜ
  • İL DAİMİ ENCÜMENİ

"İçtihat Metni"

Özeti : 5686 Sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nda rüsum bedelinin (idare payı) %1 olarak belirlendiği ve il daimi encümenine rüsum bedeli belirleme konusunda bir yetki verilmediğinden, il daimi encümeni kararına istinaden istenilen rüsum bedelinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : … İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.

            Vekili                     : Av. …

            Karşı Taraf             : 1) Bolu İl Özel İdaresi

                                                  2) Yeniçağa İlçe Özel İdaresi

            İstemin Özeti          : Davacı şirket adına maden suyu işletmesinden dolayı 2006 ve 2007 yılları rüsum bedelinin belirlenmesine ilişkin Bolu İl Daimi Encümeni kararları ile buna ilişkin Yeniçağa Kaymakamlığı İlçe Özel İdare Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davayı; 927 sayılı Kanunun ek 5. maddesinde, içmeye ve yıkanmaya mahsus olup halen mekşuf veya henüz keşfedilmemiş şifalı sıcak ve soğuk maden sularının rüsum ve temettü hisselerinin il özel idarelerine ait olduğunun belirtildiği, dosyanın incelenmesinden, Bolu İli, Yeniçağa İlçesi, Yukarıkuldan Köyü sınırları dahilinde bulunan maden suyunun Bolu İl Daimi Encümeni'nin 2.4.2002 tarih ve 166 sayılı kararıyla ruhsat süresinin 10 yıl uzatıldığı ve ilgili yıl için rüsum bedelinin belirlendiği, daha sonraki yıllar için rüsum bedelinin ise İl Daimi Encümenince TÜFE ve ÜFE oranları dikkate alınarak belirlendiği, davacı şirket tarafından ise istenilen rüsum bedellerinin fahiş olduğu iddiasıyla bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda, davacı şirketin işlettiği maden suyu için bir önceki yılın rüsum bedelinin TÜFE ve ÜFE artışına göre belirlenmesi ve 213 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranına uyumlu olması karşısında  bu  belirlemelerin  hakkaniyete  ve  ekonomik piyasa koşullarına uygun olduğu sonucuna varıldığı, bu durumda, 2006 ve 2007 yılları dava konusu rüsum bedellerinin tespitine ilşkin İl Daimi Encümeni kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, diğer taraftan Yeniçağa Kaymakamlığı İlçe Özel İdare Müdürlüğü yazısının kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı görüldüğünden tek başına idari davaya konu edilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle reddeden Sakarya Vergi Mahkemesinin 11.6.2008 tarih ve E:2007/488, K:2008/620 sayılı kararının; işletmenin rüsum bedelinin işletmenin yıllık cirosuna göre belirlenmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.

            Danıştay Savcısı Filiz Z. Gürmeriç'in Düşüncesi : Uyuşmazlığa konu İl Daimi Encümen kararlarının verildiği 4.4.2006 ve 24.4.2007 tarihlerde yürürlükte bulunan 927 sayılı Kanunun ek 5.maddesinde içmeye ve yıkanmaya mahsus olup halen mekşuf veya henüz keşfedilmemiş şifalı sıcak ve soğuk maden sularının rüsum ve temettü hisselerinin il özel idarelerine ait olduğu belirtilmiş olup, 1794 sayılı Kanunun 1.maddesinde sıcak ve soğuk maden sularının gayrisafi hasılatından yüzde birden yirmiye kadar nisbi rüsum alınacağı öngörülmüş, aynı maddenin son kısmında azami ve asgari hadler arasında resim nispetinin Bakanlar Kurulu kararıyla belirleneceği hükme bağlanmış, 16 Nisan 1933 tarih ve 2377 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14112 sayılı Kararnamenin 5.maddesinde de rüsum oranının Kanun hükmündeki asgari had olan % 1'e indirildiği belirtilmiştir. 13.6.2007 tarihli ve 26551 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren ve 927 sayılı Kanunun hükümlerini yürürlükten kaldıran 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu' nun 20. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 11.12.2007 tarihli ve 26727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 20. maddesinde de, Jeotermal kaynakların konut, iş yeri, balıkçılık, sera, kaplıca, termal kür merkezi gibi, ısıtma ve diğer amaçlı doğrudan kullanıldığı alanlar ve/veya dolaylı olarak yararlanıldığı elektrik enerjisi üretimi, kuru buz, mineral tuz eldesi, kurutma, soğutma gibi durumlarda tesisin gayrisafi hasılatının % 1’i tutarında idare payı alınacağı, bu payın, her yıl Haziran ayı sonuna kadar İdareye (il özel idaresine) ödeneceği, tahsil edilen tutarın beşte birinin, kaynağın sınırları içinde bulunduğu belediye veya ilgili köy tüzel kişiliğine bir ay içinde İdare tarafından ödeneceği, doğal mineralli sular ile Kanuna tabi gazların da doğrudan ve/veya dolaylı olarak kullanıldığı tesislerden elde edilen gayrisafi hasılatın % 1’i tutarında idare payı alınacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

            Bu durumda maden suyunun gayrisafi hasılatından % 1 oranında nisbi rüsum alınması gerektiğinden, Mahkemece 2006 ve 2007 yılları için Tüketici Fiyatları Endeksi artış oranı uygulanmak suretiyle belirlenen rüsum bedellerinin tespitine ilişkin 4.4.2006 tarihli ve 129 sayılı, 24.4.2007 tarihli ve 119 sayılı İl Daimi Encümen kararlarına karşı açılan davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kısmen kabulüyle, Mahkeme Kararının bu kısmının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

            Tetkik Hakimi Fatih Torun'un Düşüncesi : 1794 sayılı Maadin Nizamnamesinin 50. Maddesinin Tadiline Dair Kanunda "rüsum bedeli", 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununda "idare payı" olarak adlandırılan bedelin oranının 16 Nisan 1933 tarih ve 2377 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 14112 sayılı Kararnamenin 5. maddesinde asgari had olan %1 e indirildiği, bu oranın 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ve bu Kanuna istinaden çıkarılan Uygulama Yönetmeliğinde de benimsendiği anlaşılmaktadır.

            Bu durumda, İl Daimi Encümeninin rüsum bedeli (idare payı) belirleme konusunda herhangi bir yetkisinin bulunmadığı görüldüğünden davacı şirketin gayrisafi hasılatından %1'i oranında rüsum (idare payı) alınması gerekirken İl Daimi Encümeni kararı ile TÜFE ve ÜFE oranları dikkate alınmak suretiyle rüsum bedeli (idare payı) belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

            Davacı şirket adına maden suyu işletmesinden dolayı 2006 ve 2007 yılları rüsum bedelinin belirlenmesine ilişkin Bolu İl Daimi Encümeni kararları ile buna ilişkin Yeniçağa Kaymakamlığı İlçe Özel İdare Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

            Vergi Mahkemesi kararının, Yeniçağa Kaymakamlığı İlçe Özel İdare Müdürlüğü işlemi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davacı vekili tarafından ileri sürülen iddialar temyize konu kararın buna ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

            Vergi Mahkemesi kararının 2006 ve 2007 yılları rüsum bedelinin belirlenmesine ilişkin Bolu İl Daimi Encümeni kararları yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına gelince;

            26 Mart 1322 tarih ve 1794 sayılı Maadin Nizamnamesinin 50. Maddesinin Tadiline Dair Kanunda, sıcak ve soğuk maden sularının gayrisafi hasılatından yüzde birden yirmiye kadar nisbi rüsum alınacağı, azami ve asgari hadler arasında resim nispetinin Bakanlar Kurulunca tayin olunacağı belirtilmiştir.

            16 Nisan 1933 tarih ve 2377 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1.4.1933 tarih ve 14112 sayılı İcra Vekilleri Heyeti Kararının 5. maddesiyle, borasit, çimento, krom, linyit, maden kömürü ve zımparadan başka bütün diğer madenlerin nisbi resimleri % 1'e indirilmiştir.

            1794 sayılı Maadin Nizamnamesinin 50. Maddesinin Tadiline Dair Kanunu yürürlükten kaldıran ve 13.6.2007 tarih ve 26551 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun "Mülkiyet ve ruhsat" başlıklı 4. maddesinde, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli suların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bulundukları arzın mülkiyetine tâbi olmadıkları, kaynağa ilişkin faaliyetlerin yapılabilmesi için ruhsat alınmasının zorunlu olduğu, "Devir, sicil, ihale, harç, teminat ve idare payı" başlıklı 10. maddesinin (c) bendinde, tesislerin gayrisafi hasılatının % 1’i tutarında idare payının, her yıl Haziran ayı sonuna kadar idareye ödeneceği düzenlemesine yer verilmiş, aynı Kanunun 20. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 11.12.2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 17. maddesinde de, benzer şekilde, jeotermal kaynakların konut, iş yeri, balıkçılık, sera, kaplıca, termal kür merkezi gibi, ısıtma ve diğer amaçlı doğrudan kullanıldığı alanlar ve/veya dolaylı olarak yararlanıldığı elektrik enerjisi üretimi, kuru buz, mineral tuz eldesi, kurutma, soğutma gibi durumlarda tesisin gayrisafi hasılatının % 1’i tutarında idare payı alınacağı, bu payın, her yıl Haziran ayı sonuna kadar idareye ödeneceği, doğal mineralli sular ile Kanuna tabi gazların da doğrudan ve/veya dolaylı olarak kullanıldığı tesislerden elde edilen gayrisafi hasılatın % 1’i tutarında idare payı alınacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

            Dosyanın incelenmesinden, Bolu İli, Yeniçağa İlçesi, Yukarıkuldan Köyü sınırları dahilinde bulunan maden suyunun Bolu İl Daimi Encümeni'nin 2.4.2002 tarih ve 166 sayılı kararıyla ruhsat süresinin 10 yıl

uzatıldığı ve ilgili yıl için rüsum bedelinin belirlendiği, daha sonraki yıllar için rüsum bedelinin ise yine Bolu İl Daimi Encümenince TÜFE ve ÜFE oranları dikkate alınarak belirlendiği anlaşılmaktadır.

            Bu durumda, 1794 sayılı Maadin Nizamnamesinin 50. Maddesinin Tadiline Dair Kanunda "rüsum bedeli", 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununda "idare payı" olarak adlandırılan bedelin belirlenmesi konusunda anılan Kanun hükümlerinin incelenmesinden İl Daimi Encümeninin yetkisinin bulunmadığı, 16 Nisan 1933 tarih ve 2377 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 14112 sayılı Kararnamenin 5. maddesinde rüsum oranının asgari had olan %1 e indirildiği, bu oranın 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ve bu Kanuna istinaden çıkarılan Uygulama Yönetmeliğinde de benimsendiği anlaşıldığından, davacı şirketin gayrisafi hasılatından %1'i oranında rüsum (idare payı) alınması gerekirken İl Daimi Encümeni kararı ile TÜFE ve ÜFE oranları dikkate alınmak suretiyle rüsum bedeli (idare payı) belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine, Sakarya Vergi Mahkemesinin 11.6.2008 tarih ve E:2007/488, K:2008/620 sayılı kararının; 2006 ve 2007 yılları rüsum bedelinin belirlenmesine ilişkin Bolu İl Daimi Encümeni kararları yönünden bozulmasına, Yeniçağa Kaymakamlığı İlçe Özel İdare Müdürlüğü işlemi yönünden onanmasına, 38.20 TL ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 20.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.