Untitled 2

28.12.2010

9. Daire 2008/6070 E., 2010/7052 K.2005/Şubat dönemine ilişkin olarak resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı;

9. Daire 2008/6070 E., 2010/7052 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan : Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı 

Karşı Taraf: …

… İstemin Özeti: Davacı adına 2005/Şubat dönemine ilişkin olarak resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Kanunun 102. maddesinde, muhatap, tebellüğden imtina ederse tebliğ edilecek evrakın önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edileceği, ve bunun komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tesbit olunacağının hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden, davacının 2004 yılına ilişkin defter ve belgelerinin istenilmesine rağmen ibraz edilmemesi üzerine düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden adına vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı, söz konusu cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin davacının tutuklu olduğu dönemde eşine tebliğ edilmeye çalışıldığı, davacının eşinin tebellüğden imtina etmesi üzerine tebliğ alındısına "adrese bırakıldı" ibaresi yazılmak ve muhtara imzalatılmak suretiyle ihbarnamelerin tebliği yoluna gidildiği, söz konusu ihbarnamelere karşı dava açılmadığı, daha sonra düzenlenen ödeme emrinin davacıya tebliği üzerine bu ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, yukarıda anılan Kanun hükmünün değerlendirilmesinden, tebliğ evrakının bu yolla tebliğinin ancak muhataba yapılacak tebliğlerde mümkün olduğu sonucuna varıldığı, 213 sayılı Kanunun 94. maddesi karşısında, muhatap ibaresinden ise, mükellefler ile bunların kanuni temsilcileri, umumi vekilleri veya vergi cezası kesilenler, tüzel kişilerde ise, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinin anlaşılması gerektiği, bu durumda, muhatabın bulunmaması durumunda muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimselerin tebellüğden imtina etmeleri halinde tebliğ evrakının önlerine bırakılmak suretiyle tebliğinin mümkün olmadığı, bu nedenle amme alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden Malatya Vergi Mahkemesinin 11.6.2008 tarih ve E:2008/142, K:2008/266 sayılı kararının; dava konusu ödeme emri dayanağı ihbarnamenin tebliğinin usulüne uygun olduğu, dava konusu ödeme emrinde yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir. 

Danıştay Savcısı Filiz Z. Gürmeriç'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

Tetkik Hakimi Fatih Torun'un Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 28.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.