Untitled 2

19.02.2014

Vergi D.Gen.Kur. 2014/39 E. , 2014/39 K. TEBLIGAT TEBLIGAT YAPILAMAMASI YENI ADRESIN BILINMEMESI

Vergi D.Gen.Kur.         2014/39 E.  ,  2014/39 K.
  • TEBLIGAT
  • TEBLIGAT YAPILAMAMASI
  • YENI ADRESIN BILINMEMESI

"İçtihat Metni"

Anahtar Kelimeler :            Tebligat, Tebligat Yapılamaması,

                                             Yeni Adresin Bilinmemesi

 

Özeti : 2577 sayılı Kanun’un 26'ncı maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca dosyanın işlemden kaldırılabilmesi için davacının, dava dilekçesinde gösterdiği adresi değiştirmesi ve yeni adresinin bilinmemesi nedeniyle tebligat yapılamamasının yeterli olduğu, 7201 sayılı Kanun’un 21'inci maddesinin uygulanmasına gerek olmadığı hakkında.

 

Temyiz Eden   : …

Karşı Taraf      : Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

                                      (Dışkapı Vergi Dairesi Müdürlüğü)

İstemin Özeti  : 2004 yılına ilişkin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca davacı adına Nisan ila Ekim ve Aralık 2004 dönemleri için resen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine karşı açılan davaya ait dilekçede gösterilen adreste vergi idaresinin savunmasının tebliğ edilememesi üzerine tebliğ evrakı iade edilen Ankara 3. Vergi Mahkemesi, 17.02.2009 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına; dosyanın bir yıl geçmesine karşın işleme konulmasının istenmemesi nedeniyle 01.03.2010 günlü ve E:2008/1912, K:2010/503 sayılı kararıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 26'ncı maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.

            Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 15.04.2011 günlü ve E:2010/9546, K:2011/2285 sayılı kararıyla; işlemden kaldırma kararına dayanak olarak gösterilen savunma dilekçesinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında " Adrese gidildiği, adreste hazır bulunan … muhatabın adresten taşındığını beyan etti. İmzasız beyanıyla anlaşıldığı evrak merciine iade" ifadesinin yer aldığı, mahalle muhtarının imzalı ve tasdikli beyanıyla evrakın çıkış merciine iade edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21'inci maddesinde tebliğ işlemlerinin nasıl yapılacağı açıkça belirtilmiş olup, bu maddeye uygun olarak tebliğ işlemlerinin yapılması gerekirken, maddede sayılan kişilere imza mukabilinde evrakın teslim edilmediği, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnamenin adresteki binanın kapısına yapıştırılmadığı ve komşularına haber verilmediği anlaşıldığından, tebliğ işlemlerinin Tebligat Kanununda belirtilen usule uygun olmadığı gibi gösterilen adreste tebligat yapılamadığından da söz edilemeyeceği,        gerekçesiyle kararı bozmuş; vergi idaresinin karar düzeltme istemini reddetmiştir.

            Bozma kararına uymayan Ankara 3. Vergi Mahkemesi, 14.06.2013 günlü ve E:2013/37, K:2013/1128 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

            Israr kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ve tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle savunma hakkının engellendiği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : Murat GÜNGÖR

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

            Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 14.06.2013 günlü ve E:2013/37, K:2013/1128 sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

            Bu nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 19.02.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

 

KARŞI OY

            Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.