Untitled 2

17/02/2016

Tasfiye halindeki şirketin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-d maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanıp yararlanmayacağı.

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

62030549-125[5-2015/188]-13423

17/02/2016

Konu

:

Tasfiye halindeki şirketin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun   5/1-d maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanıp yararlanmayacağı.

 

         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, menkul kıymet yatırım ortaklığı faaliyetinde bulunan Şirketinizin 20/10/2014 tarihinde tasfiyeye girdiği, Sermaye Piyasası Kurulunun Şirketinizin tasfiye kararına ilişkin 24/07/2014 tarih ve 7603 sayılı yazısında, Şirketinizin tasfiye sürecinde Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerin sona erme ve tasfiyesini düzenleyen 529 ila 548 maddelerinde yer verilen düzenlemelere uyulmasının gerektiği, tasfiyeye ilişkin olarak herhangi bir esas sözleşme değişikliği yapılmasına karar verilmesi durumunda esas sözleşme tadili amacıyla öncelikle Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) başvurulmasının gerektiği, ancak unvanınızdaki "yatırım ortaklığı" ibaresinin kaldırılmasının talep edilmediği gibi esas sözleşmesinde de tasfiye dolayısıyla herhangi bir değişikliğe gidilmeyerek şirket unvanına sadece “tasfiye halinde” ibaresinin eklendiği  belirterek, Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliğinin (III-48.2) 43 üncü maddesi yönünden hala SPK hükümleri ve söz konusu Tebliğ esasları dahilinde faaliyet gösteren ortaklık statüsünde bulunmanız, portföy işletmeciliği yetki belgesinin SPK tarafından iptal edilmemiş olması ve esas sözleşmede de tasfiye dolayısıyla herhangi bir değişiklik yapılmaması nedeniyle tasfiye döneminde elde edilen kazançlar dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci  maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan istisna hükümlerinden yararlanılıp yararlanılmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında kurum kazancının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu, Kanun’un 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

Diğer taraftan, aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükmüne göre;

 

 

"Türkiye'de kurulu;

1) Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının,

2) Portföyü Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının,

3) Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançlarının,

4) Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançlarının,

5) Emeklilik yatırım fonlarının kazançlarının,

6) Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları."

 

kurumlar vergisinden istisnadır.

 

Öte yandan 1 Seri no.lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "5.5. Türkiye’de kurulu fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna" başlıklı bölümünde istisna uygulamasına ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 20/10/2014 tarihinde tasfiyeye giren Şirketinizin yatırım ortaklığı statüsünden çıkartılmaması halinde, tasfiye döneminde portföy işletmeciliğinden elde edeceğiniz kazanç dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan istisna hükümlerinden yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

  

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.