Untitled 2

24.12.2013

3. Daire 2012/1126 E. , 2013/6501 K. KNOW-HOW, KUR FARKI GELİR, KURUM (STOPAJ) VERGİSİ

3. Daire         2012/1126 E.  ,  2013/6501 K.
  • KNOW-HOW, KUR FARKI GELİR,
  • KURUM (STOPAJ) VERGİSİ

"İçtihat Metni"

Özeti :Davacının yurt dışında mukim firmalardan "Management Fee" "Manufacturing Design" ve "Teknik Destek" adı altında aldığı hizmetler karşılığında yapılan ödemeler ve ödemeler sırasında ortaya çıkan kur farklarından tevkifat yapılmadığından bahisle salınan kurum (stopaj) vergisinin hizmetin "know-how" hizmeti olmadığı gerekçesiyle kaldırılmasının hukuka uygun olduğu hakkında.

 

Temyiz Eden   :Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

Karşı Taraf    :Türkiye Elektrik Sistemleri Sanayi ve Ticaret 

                        Limited Şirketi

Vekili              :Av. …

İstemin Özeti  :Davacının yurt dışında mukim firmalardan "Management Fee", "Manufacturing Design" ve "Teknik Destek" adı altında aldığı hizmetler karşılığında yapılan ödemeler ve ödemeler sırasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden tevkifat yapılmadığından bahisle 2009 Mart dönemi için adına ikmalen salınan kurum (stopaj) vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılarak kesilen vergi ziyaı cezasına karşı dava açılmıştır. Bursa 2. Vergi Mahkemesi 02.11.2011 gün ve E:2010/2546, K:2011/2001 sayılı kararıyla; çelik bakır ve alüminyumdan yapılmış yalıtkan elektronik ve elektrik telleri ile kabloların imalatı faaliyetinde bulunan davacı şirketin defter ve belgelerinin incelemesi sonucu düzenlenen inceleme raporunda; davacı şirket tarafından yurt dışında mukim firmalara “Management Fee”, “Manufacturing Design” ve “Teknik Destek” hizmetleri adları altında yapmış olduğu know-how niteliğindeki ödemelerin dar mükellef kurum tarafından yurt dışında elde edilmiş gayrimenkul sermaye iradı olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Litvanya, Portekiz ve Japonya arasında imzalanmış olan anlaşmalar uyarınca söz konusu ülkelerin mukimi bir dar mükellefin Türkiye’de elde ettiği gayri maddi hak bedelleri üzerinden alınabilecek vergi tutarının gayri maddi hak bedelinin gayrisafi tutarının %10’unu aşamayacağı belirtildiğinden, davacı şirket tarafından söz konusu ödemeler karşılığında satın aldığı hizmetlerin gayri maddi hak niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan net ödemeler brüte iblağ edildikten sonra tespit edilen kurumlar vergisi tevkifat matrah farkı üzerinden  dava konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, davacı şirketin yurt dışındaki mukim firmalardan almış olduğu hizmetlerin karşılığı olarak ödemiş olduğu bedellerin birer gayri maddi hak bedeli olup olmadığının ortaya konulması gerektiği, bunun belirlenmesinin ise alınan hizmetlerin niteliğinin ve bu hizmetlerin “know-how” hizmeti olup olmadığının değerlendirilmesini gerektirdiği, “know-how” hizmetlerinin hangi hizmetleri kapsadığına ilişkin genel kabul görmüş bir uygulamanın olmadığı, söz konusu hizmetlerin içerikleri incelendiğinde “Management Fee”; ana merkez tarafından gerçekleştirilen; müşteri bilgilerinin edinilmesi, alacak dönemlerine ilişkin mutabakat, uluslararası imalathanelerin organizasyonu, bütçe hazırlığı, veri işleme/bilişim teknolojisi, kalite yönetimi, insan kaynakları, finans ve kontrol, üretim, planlama ve kontrol hizmetlerinin …’ye anlaşma çerçevesinde satış, pazarlama, müşteriler ile temasın kurulması gibi hizmetlerin sunulmasının karşılığını oluşturduğu, söz konusu hizmetlerin teknik ve satış verimliğinin arttırılması ve maliyetlerin azaltılması açısından firmanın işlevinin iyileştirilmesinin hedeflendiği, firmanın dahili olarak bu alanlara ilişkin kendi bölümünü kurmak yerine yurt dışından sağlanan hizmetleri kullanmasının ekonomik ve işlevsel açıdan karlı olduğu, bu sayede ölçek ekonomisinden yararlanıldığı ve maliyetlerin düşürüldüğü, alınan tüm hizmetler … şirketinin kendi bilgi birikimi, yetenek ve tecrübelerini kullanan kişiler ile sağlandığı, “Manufacturing Design”; bahsedilen hizmet dahilinde üretim sürecine başlanılmadan önce yapılması gereken bazı güvenlik testleri ile üretim sürecinde kullanılan bazı teknik çizimler temin edildiği, hizmetin bir anlaşmaya bağlı olmaksızın isteğe bağlı olarak alındığı, bu konuda destek alınmasının sebebinin … şirketinin teknik çizim konusunda deneyimli ve bilgi birikimine sahip uzmanlara sahip olması ve ölçek ekonomisinden faydalanmak olduğu, güvenlik testlerinin üretilecek olan kablo takımlarının sıcağa soğuğa dayanıklılığı gibi bazı özelliklerinin test edilmesi ile alakalı bulunduğu, üretime başlanılmadan önceki süreçte … firması tarafından tamamlandığı ve üretim yapabilmek için teknik çizimlerin gönderildiği, söz konusu teknik çizimler her ne kadar yazılı bir anlaşma bulunmasa da ticari sır niteliğinde kabul edildiğinden taraflarca gizli tutulduğu, herhangi bir üçüncü kişiye ifşa edilmediği, üretilecek ürüne ilişkin müşteri çizimlerini teknik çizime dönüştürmek için adı geçen firmaya gönderildiği, anılan şirketin müşterilerce oluşturulan çizimleri teknik çizime dönüştürme konusunda mühendislik hizmeti sunduğu, teknik çizime dönüştürme aşamasında herhangi bir değişiklik yapılmadığı, yeni bir çizim ya da değişikliğin yapılmadığı, müşteri çizimlerinin şirketin üretim sistemleri içerisinde kullanılabilecek formata dönüştürüldüğü, teknik çizime dönüştürülürken ürünün tasarımında, özelliklerinde hiçbir değişikliğin yapılmadığı, “Teknik Destek”; yıllardır süre gelen teknik deneyim ve tecrübe sonucu eriştiği bilgiyi kullanarak müşteri çizimlerini üretimin yapılacağı teknik çizimler haline getirip söz konusu çizimleri davacı şirkete aktardığı, hizmetin bir anlaşmaya bağlı olmadığı, talep gereği ve ihtiyaç duyulduğunda alındığı, her ne kadar yazılı bir anlaşma bulunmasa da taraflarca gizli tutulduğu, herhangi bir üçüncü kişiye ifşa edilmediği çünkü söz konusu teknik çizimlerin ticari sır niteliğinde kabul edildiği, hizmetin alındığı şirketin otomotiv ürünlerinin teknik çizimleri konusunda mühendislik ve teknik deneyimli mühendisler istihdam ettiği, anılan şirketin müşterilerce oluşturulan çizimleri teknik çizime dönüştürme konusunda mühendislik hizmeti sunduğu, teknik çizime dönüştürme aşamasında müşteri çizimleri üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı, müşteri çizimlerinin … sistemleri içerisinde kullanılabilecek formata dönüştürüldüğü, teknik çizime dönüştürülürken ürünün tasarımına, özelliklerine ilişkin hiçbir değişiklik yapılmadığı, … şirketinden alınan bu hizmetin daha sonra şirket bünyesinde istihdam edilen personel (mühendisler) tarafından yerine getirilmeye başlanıldığı anlaşılmış olup yukarıda belirtilen hususlar ile söz konusu hizmetlerin “know-how” hizmeti olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığından aksi düşünceyle mükellef kurumun yurt dışında mukim firmalardan almış olduğu söz konusu hizmetler karşılığı yapmış olduğu ödemeler know how ödemeleri kabul edilerek yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı, hizmeti veren ülkedeki firma açısından Türkiye'de oluşan kur farkı gelir olarak değerlendirilemeyeceği gibi vergi kanunlarında yer almayan olay ya da durumlardan dolayı vergi alınması mümkün bulunmadığından alınan hizmetler karşılığında yapılan ödemeler sırasında ortaya çıkan kur farklarına ilişkin olarak yapılan tarhiyatta da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyat kaldırılmıştır. Davalı idare tarafından, yurt dışında mukim firmalardan “Management Fee”, “Teknik Destek” ve “Manufacturing Design” adı altında almış olduğu hizmetlerin know how niteliğinde olduğu, know how'un, rekabet avantajı sağlama açısından özellik taşıyan ve ancak söz, yazı v.b. araçların kullanımı ile bir başkasına devredilebilen bilgi ve tecrübeleri ifade ettiği, işletmelerin faaliyetlerinde kullanılan teknik, ticari, idari, mali veya başka bir alana ait belli bir birikim ve tecrübe sonucu ortaya çıkan bilgi olduğundan bu kapsamda yapılan ödemelerden ve ödemeler sırasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden tevkifat yapılması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi:İsa Aydemir

Düşüncesi       :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.