Untitled 2

11.10.2010

3. Daire 2008/4317 E., 2010/3066 K. Plastik mamüller üretim ve satışıyla uğraşan davacı şirketin, yurt dışında yerleşik …

3. Daire 2008/4317 E., 2010/3066 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz Eden

: Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğü 

Karşı Taraf

: …

… Plastik Sanayi Anonim Şirketi 

Vekili

: Av. …

… İstemin Özeti

: Plastik mamüller üretim ve satışıyla uğraşan davacı şirketin, yurt dışında yerleşik …

… Deutschland GmbH isimli firma tarafından kendisine ödenen ciro primi tutarları üzerinden katma değer vergisi hesaplayarak beyan etmediğinin saptanması nedeniyle adına 2005 yılının 5'inci dönemi için salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 4'üncü maddesinde hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlandığı, yurt dışındaki …

… Deutschland GmbH'dan belirli bir miktarı aşan aluminyum folyo alışında bulunması nedeniyle adı geçen firmaca, davacı şirkete ödenen ciro primi ödemelerinin, bir hizmet karşılığında yapıldığından hareketle katma değer vergisine tabi olduğu sonucuna ulaşılarak davacı adına tarhiyat yapıldığı, davacı şirketin satın aldığı mal miktarının yükselmesinden, satıcı firmanın da yararlanacak olmasının doğal bir sonuç olduğu, ancak bu halde satıcı firmaya sağlanan faydanın dolaylı olduğu, halbuki yapılan işin hizmet sayılabilmesi için doğrudan doğruya ve münhasıran muhatap için yapılması gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda ise davacı şirket tarafından daha fazla üretim ve satış yapabilmek amacıyla üretim için gerekli olan girdi ihtiyacının temini amacıyla hammadde alımı yapılmış olduğu, bu haliyle doğrudan doğruya ve münhasıran satıcı firmaya verilmiş bir hizmetten bahsedilemeyeceği gerekçesiyle kaldıran Adana 1. Vergi Mahkemesinin 28.5.2008 gün ve E:2007/1056, K:2008/545 sayılı kararının; davacı şirketin ana firmadan aldığı malı, ürettiği malın bünyesinde satmış olduğu, ciro priminden maksadın daha fazla çabayla daha çok malın satılmasını temin etmek olduğu, satıcı firmanın kendi ürettiği malın satışı için gösterdiği çabanın, üretimde kullanılan ve ciro primine esas malın satışı için gösterilen çabadan ayrıştırılmasının mümkün olmadığı göz önüne alındığında, davacının, ciro priminin alınması için özel bir çaba gösterilmediği veya bu primi alabilmek için yapılmış herhangi bir hizmetten söz edilemeyeceği yolundaki iddiasına itibar edilemeyeceği, çünkü davacının kendi ürettiği emtia satışının arttırılması çabasının, hammadde aldığı firmanının ürününü satış çabasını içerdiği, davacı şirketin ciro primini arttırmak için malın satışını arttırması sayesinde yurt dışından ithal edilen mal miktarının da artırıldığı, bu nedenle davacı şirkete mal satan satıcı firmaya sağlanan faydanın dolaylı değil, doğrudan olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir. 

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. 

Tetkik Hakimi

: Kutlay TELLİ 

Düşüncesi

: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. 

Savcı

: Sevil BOZKURT 

Düşüncesi

: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: 

Temyize konu vergi mahkemesi kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür. 

2008 yılında uygulanmak üzere 13.12.2007 tarih ve 26729 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısım, birinci bölüm (4) nolu alt bendinin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin 23.5.2008 tarih ve 26884 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarifenin 3'üncü maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Sekizinci Dairesince 30.10.2008 gününde verilen E:2008/6855 sayılı yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara yöneltilen itiraz üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca 28.5.2009 gününde verilen YD.İtiraz No:2008/1402 sayılı kararla Sekizinci Daire kararının kaldırılması ve tarife değişikliğinin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle, kararın, davacı vekili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir. 

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen reddi ile Adana 1. Vergi Mahkemesinin 28.5.2008 gün ve E:2007/1056, K:2008/545 sayılı kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, davacı vekili lehine nispi vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13'üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 11.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.