Untitled 2

14.02.2012

4. Daire 2009/6694 E. , 2012/458 K. KATMA DEĞER VERGİSİ VERGİ ZİYAI CAZASI İNDİRİM MÜTESELSİL SORUMLULUK

4. Daire         2009/6694 E.  ,  2012/458 K.
  • KATMA DEĞER VERGİSİ
  • VERGİ ZİYAI CAZASI
  • İNDİRİM
  • MÜTESELSİL SORUMLULUK
  • VERGİ USUL KANUNU (213) Madde 3
  • KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU (3065) Madde 29
  • VERGİ USUL KANUNU (213) Madde 134

"İçtihat Metni"

Özeti : Mükelleflerin alış faturalarında gösterildiği katma değer vergisinin ödenmemesinden faturayı düzenleyenle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaları ile alış faturalarının gerçek bir ticari ilişkiye dayanmaması nedeniyle indirim hakkından yararlandırılmamalarının, farklı hükümlere tabi olduğu hakkında.

 

            Temyiz Eden           : Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

            Karşı  Taraf   : … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi

            İstemin  Özeti        : Davacı adına bir kısım alış faturalarının sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı nitelikte olduğu ileri sürülerek 2005/6 ncı dönemi için salınan katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Ankara 5.Vergi Mahkemesinin 16.3.2009 günlü ve E:2007/1339, K:2009/429 sayılı kararıyla; davacıya fatura düzenleyen Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüğünün 3370139652 vergi kimlik numaralı mükellefi … Asansör Elektrik Elektronik Makine İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitler esas alınarak, davacıya düzenlediği faturalarda gösterilen katma değer vergisinin indiriminin reddi suretiyle tarhiyat yapılmış ise de, 84 seri no'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği uyarınca ödemenin belirtilen usule uygun olarak çekle yapılması halinde mükelleflerin müteselsil sorumluluk uygulamasına muhatap tutulmayacakları, fatura bedelleri davacı tarafından çekle ödenmiş olmasına rağmen bu hususta alıcı ile satıcı arasında muvazaalı bir işlem yapılıp yapılmadığı ya da aralarında doğrudan veya dolaylı bir ilişki bulunup bulunmadığı ortaya konulmadan, … Asansör Elektrik Elektronik Makine İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu tek başına done alınmak suretiyle, eksik incelemeye dayalı olarak yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve cezaların kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, düzenlenen inceleme raporu uyarınca yapılan cezalı tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

            Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

            Tetkik Hakimi M.Volkan Uluçay'ın Düşüncesi : Davacı adına bir kısım alış faturalarının sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı nitelikte olduğu ileri sürülerek 2005/6 ncı dönemi için salınan katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezasını kaldıran Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

            Mükelleflerin alış faturalarında gösterilen katma değer vergisinden sorumluluğu, fatura içeriğinde yer alan emtianın faturayı düzenleyen firma tarafından gerçekte teslim edilmemiş olması halinde farklı, mal teslimi bu firmaca yapılmakla beraber bu faaliyetin kayıt ve beyan dışı bırakılması dolayısıyla faturada gösterilen katma değer vergisinin hazineye intikal etmemesi durumunda farklı hükümlere tabidir.

            Gerçekte bir mal teslimi olmaksızın fatura düzenlenmesi durumunda, faturayı düzenleyen bakımından teslimle gerçekleşen vergiyi doğuran olay aslında meydana gelmediğinden herhangi bir katma değer vergisi borcu doğmamaktadır. Bu durumda Hazineye intikal etmeyen ve etmesi de mümkün olmayan verginin faturayı kullanan tarafından da indirilmesi mümkün değildir.

            Gerçekte bir mal teslimi olmakla birlikte bu faaliyetin faturayı düzenleyen tarafından kayıt dışı olarak yürütülmesi halinde ise, hazineye intikal etmeyen verginin faaliyetini kayıt ve beyan dışı bırakandan aranması asıl olup, faturayı kullananın bu vergiden sorumluluğu ancak müteselsil sorumluluk esaslarına göre tayin olunabilir.

            Mahkemece, müteselsil sorumluluğa ilişkin düzenlemeler içeren 84 seri no'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin bu sorumluluğun kalkmasına dair hükümlerine atıfta bulunularak karar verilmiş ise de, dava konusu tarhiyat müteselsil sorumluluk esaslarına göre yapılmamıştır.

            Uyuşmazlık, faturayı düzenleyen mükelleften faturada gösterilen alımların yapılmadığı savıyla düzenlenen rapor uyarıca yapılan tarhiyatın hukukiliğine ilişkin olduğundan, çözümü de bu hususun hukuken geçerli ve somut verilerle tespit edilip edilmediğinin değerlendirilmesini gerektirmektedir.

            Davacıya fatura düzenleyen firma hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, bu firmanın davacıya fatura düzenlediği dönemde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, söz konusu faturalarda gösterilen katma değer vergisinin indiriminin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile tarhiyatı kaldıran Mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Gülsen Bişkin'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

            Davacı adına bir kısım alış faturalarının sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı nitelikte olduğu ileri sürülerek 2005/6 ncı dönemi için salınan katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezasını kaldıran Vergi Mahkemesi kararı davalı İdare tarafından temyiz edilmiştir.

            Mahkemece, müteselsil sorumluluğa ilişkin düzenlemeler içeren 84 seri no'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin bu sorumluluğun kalkmasına dair hükümlerine atıfta bulunularak karar verilmiştir. Ancak mükelleflerin alış faturalarında gösterilen katma değer vergisinin ödenmemesinden faturayı düzenleyenle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaları ile alış faturalarının gerçek bir ticari ilişkiye dayanmaması nedeniyle indirim hakkından yararlandırılmamaları farklı hükümlere tabidir. Mükelleflerin işlem ve ödemelerinde İdarece belirlenen bir takım usullere uygun hareket etmeleri halinde katma değer vergisi yönünden müteselsil sorumluluğa muhatap olmayacaklarına ilişkin olarak yapılan düzenlemelerden hareketle, olayın gerçek mahiyetini ortaya koymaya yönelik diğer veriler değerlendirilmeksizin, sadece söz konusu usullerin uygulanmış olması nedeniyle faturaların gerçek bir ticari muameleye dayandığının kabulü mümkün değildir.

            Uyuşmazlık, gerçek bir ticari ilişki mevcut olmadan düzenlenen faturalarda gösterilen katma değer vergisinin davacının beyan ettiği vergiden indiriminin mümkün olmadığı savıyla düzenlenen rapor uyarıca yapılan tarhiyatın hukukiliğine ilişkin olduğundan, çözümü de bu hususun hukuken geçerli ve somut verilerle tespit edilip edilmediğinin değerlendirilmesini gerektirmektedir.

            213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, aynı Kanunun 134 ncü maddesinin 1 nci fıkrasında ise; vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır.

            3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ncu maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.

            Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef, üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımakta, bu bağlamda, Kanunda ve Kanunla verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan yasa altı düzenleyici işlemlerde öngörülen şekil şartları ile kayıt ve belge nizamına sıkı sıkıya bağlılık söz konusu olmaktadır.

            Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.

            İncelenen dosyada, davacının ihtilaflı dönemde indirim konusu yaptığı, … Asansör Elektrik Elektronik Makine İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınan faturaların indirim hakkının kullanılabilmesi için yasal koşulları taşımadığı yolunda düzenlenen inceleme raporu uyarınca bu faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle cezalı tarhiyat yapılmıştır.

            Davacıya fatura düzenleyen … Asansör Elektrik Elektronik Makine İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuyla, 16.1.2001 tarihinde asansör montaj, bakım ve onarımı ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 17.5.2005 tarihinde yapılan hisse devirleri ile şirketin ortaklık yapısının değiştiği, bu tarihten sonra yapılan yoklamalarda adreste bulunamadığı, defter ve belge isteme yazılarının tebliğ edilemediği, 2001 yılı Ocak ayından 2005 yılı Temmuz ayına kadar şirketin muhasebesini tutan serbest muhasebeci mali müşavir …'un, muhasebesini tuttuğu dönemde şirketin ciddi bir firma olduğunu, asansör tamir, bakım ve servis işiyle uğraştığını, şirket ortaklarının kendi aralarında çıkan anlaşmazlık sonucunda hisselerini devrettiklerini, bu tarihten sonra matrahların yüksek olması kendisinde faaliyetlerinin gerçeği yansıtmadığı fikrini uyandırdığından muhasebe kayıtlarını tutmadığını beyan ettiği, 2005/6 ve 7 nci dönemlerine ait katma değer vergisi ve 2005/1 inci dönemine ait geçici vergi beyannnamesi dışında, hisse devrinden sonra verilen beyannamelerde muhasebeci veya mali müşavir imzası bulunmadığı, beyannamelerin posta yoluyla gönderildiği, elde ettiği yüksek ciroya rağmen çok düşük miktarlarda vergi beyanı olduğu, tahakkuk eden vergileri de ödemediği, 17.5.2005 tarihinden sonra gerçek bir ticari faaliyeti bulunmadığı hususları tespit edilmiş olup, bu tespitlerin değerlendirilmesinden, anılan şirketlerin düzenledikleri faturaların muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır.

            Dolayısıyla, davacının anılan firmadan aldığı faturalarda gösterilen katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davanın reddi gerekirken aksi yönde verilen Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Ankara 5.Vergi Mahkemesinin 16.3.2009 günlü ve E:2007/1339, K:2009/429 sayılı kararının bozulmasına, 14.2.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

 

KARŞI OY

            Davacı adına 2005/6 ncı dönemi için salınan katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezasını kaldıran Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

            213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134 üncü maddesinde, vergi incelemesinin amacının "ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak" olduğu, aynı Kanunun 3 üncü maddesinde vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin vergiye esas alınacağı ve incelemenin bu amaca yönelik olması gerektiği ifade edilmiştir.

            Uyuşmazlıkta, davacı ile uyuşmazlık konusu faturaları aldığı mükellef arasında menfaate dayanan, sermayeye, organizasyon ve yönetime katılma şeklinde bir ilişkinin varlığı tespit edilemediği gibi, ödemelerin çekle yapıldığı konusunda inceleme elemanına beyanda bulunulmasına rağmen, inceleme raporunda yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir araştırma ve tespite de yer verilmemiştir. Bu nedenle, davacının ve fatura düzenleyen şirketlerin faaliyet konusuyla uyumlu olan fatura içeriği emtia için yapılan ödemelerin muvazalı olduğu, ödenen çek bedellerinin davacıya geri döndüğü ya da şirket yetkilileri veya çalışanları gibi şirketle ilgisi bulunan kişilerce tahsil edildiği yönünde herhangi bir tespitte bulunulmaksızın, fatura düzenleyen firma hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerden hareketle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık görülmemiştir.

            Bu nedenle, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.