Untitled 2

13.05.2010

4. Daire 2009/4880 E., 2010/2712 K.Davacının 1998 ila 2002 yılları arasında ödediği fon payının iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

4. Daire 2009/4880 E., 2010/2712 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz Eden

: …

… İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi 

… Turizm ve İnşaat Ticaret Limited Şirketi İş Ortaklığı 

Vekili

: Av. …

… Karşı Taraf

: Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğü 

İstemin Özeti

: Davacının 1998 ila 2002 yılları arasında ödediği fon payının iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. İstanbul 3.Vergi Mahkemesi 1.4.2009 günlü ve E:2009/199, K:2009/1262 sayılı kararıyla; davacının 1999 ila 2002 yıllarına ait fon payının iadesi istemiyle vergi dairesine yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, dava açma süresi geçtikten sonra yapılan düzeltme talebinin reddi üzerine şikayet yoluna başvurulması gerektiği, başvuru sonucunda Maliye Bakanlığınca tesis edilecek olumsuz işlemin dava konusu edilmesi gerektiği, bu haliyle idari merci tecavüzü nedeniyle davanın incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanunun 15/1(e) maddesi uyarınca dava dilekçesi ve eklerinin Maliye Bakanlığına tevdiine karar vermiştir. Davacılar, başvurusunun düzeltme şikayet kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, 2577 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca başvuruda bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. 

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. 

Tetkik Hakimi Zübeyde Çelebi' nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı Nagihan Altekin' in Düşüncesi

: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü: 

Davacının 1998 ila 2002 yılları arasında ödediği fon payının iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada dava dilekçesi ve eklerinin Maliye Bakanlığına tevdiine karar veren Vergi Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116 ncı maddesinde "Vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır." şeklinde tanımlanmış olup, Kanunun 117 nci maddesinde hesap hataları, 118 inci maddesinde ise vergilendirme hataları ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Kanun'un 120 nci maddesinde, vergi hatalarının düzeltilmesine ilgili vergi dairesi müdürünün karar vereceği, 122 nci maddesinde ise mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri belirtilmiştir. Kanunun "Şikayet yolu ile müracaat " başlıklı, 124 üncü maddesinde "Vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanlar şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı'na müracaat edebilirler." hükmü mevcuttur. 

Anılan düzenlemelere göre, "düzeltme" ve "şikayet" yollarının ayrı bir idari başvuru usulü olduğu, ilgililerin, Kanun'da sayılan vergi hatalarından birinin mevcut olması halinde bu hatanın düzeltilmesi için vergi dairesine yazı ile başvurabilecekleri, bu başvurunun reddine ilişkin olan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasının (d) bendinde belirtildiği şekilde kesin ve yürütülmesi zorunlu olan bu idari işlemin iptali istemiyle dava açabilecekleri, dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme 

istemleri reddolunanların ise, şikayet yolu ile ayrıca Maliye Bakanlığı'na müracaat edebilme ve istemlerinin reddi halinde bu işlemin iptali istemiyle de idari dava açabilme haklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Kanun'da şikayet yolu ile müracaat düzenlenirken bu müracaat zorunlu bir idari başvuru usulü olarak öngörülmemiş, "...şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilirler." ifadesi ile bu başvuru, ilgilinin isteğine bağlı olarak kullanılabilecek bir idari başvuru yolu olarak öngörülmüştür. 

İncelenen dosyada davacı, 1998 ila 2002 yılları arasında ödediği fon payının iadesini vergi dairesinden talep etmiştir. Anılan başvuru, Vergi Usul Kanun'unun 122 nci maddesi kapsamında bir "düzeltme" başvurusu olup, yukarıda yapılan açıklamalara göre, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu olan bir işlem niteliğinde bulunduğundan, bu işleme karşı açılan davanın tekemmül ettirilerek esastan incelenmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, İstanbul 3.Vergi Mahkemesinin 1.4.2009 günlü ve E:2009/199, K:2009/1262 sayılı kararının bozulmasına 13.5.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi. 

KARŞI OY 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.