Untitled 2

01.12.2010

7. Daire 2008/5876 E., 2010/5620 K.tescilli 18.7.2006 gün ve 5051 sayılı beyanname ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın beyan edilen gözetim fiyatının ihracat esnasında

7. Daire 2008/5876 E., 2010/5620 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan : …

… Gıda Maddeleri Ticaret Anonim Şirketi 

Vekili: Av. …

… Karşı Taraf: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına 

Mersin Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü 

İstemin Özeti: Davacı adına tescilli 18.7.2006 gün ve 5051 sayılı beyanname ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın beyan edilen gözetim fiyatının ihracat esnasında dikkate alınmaması talebinin reddedilmesine ilişkin işleme vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14 ve 15'inci maddelerini açıklayarak, ortada dava konusu edilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddeden Mersin Birinci Vergi Mahkemesinin 26.2.2008 gün ve E:2007/654; K:2008/181 sayılı kararının; aynı konuda başka bir beyanname ile ilgili olarak açılan davanın kabul edildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. 

Tetkik Hâkimi Selim GÜNDOĞDU'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddsinin 1'nci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı H. Hüseyin TOK'un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Temyiz başvurusu, eşyanın beyan edilen gözetim fiyatının ihracat esnasında dikkate alınmaması talebinin reddedilmesine ilişkin işleme vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir. 

Vergi mahkemeleri, İdari Yargı Düzeninin özel görevli mahkemeleridir. Bu yargı düzeninin genel görevli mahkemeleri ise, idare mahkemeleridir. Bunun anlamı; özel görevli idari mahkeme olan vergi mahkemelerinin görev alanının kanunla belli edilmiş bulunması; kanunla sınırları çizilen bu alan dışında kalan ve özel görevli başka idari yargı yerinin; örneğin, Danıştayın görev alanına da girmeyen idari uyuşmazlıkların idare mahkemelerince çözülmesinin gerekli olmasıdır. Başka anlatımla; özel görevli idari yargı yerlerinin görev alanına girmeyen idari uyuşmazlıkların "kanuni hakimi", idare mahkemeleridir. 

Özel görevli idari yargı yeri olarak vergi mahkemelerinin görev alanı, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 3410 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişik 6'ncı maddesinde gösterilmiştir. Bu maddenin (a) bendine göre; vergi mahkemeleri, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaların; (b) bendine göre, (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaların; (c) bendine göre ise, diğer kanunlarla verilen işlerin çözümüyle görevlidir. Öte yandan; aynı Kanunun 5'inci maddesinde de, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışında, maddede belirtilen davaların idare mahkemelerince karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. 

Sözü edilen hükümlere göre, vergi mahkemelerinin bir uyuşmazlığın görüm ve çözümüne bakabilmeleri, sayılan davalardan birinin mevcut olması koşuluna bağlı bulunmaktadır. Olayda ise, maddede sayılan davalardan birine konu olabilecek türde tesis edilmiş herhangi bir işlem söz konusu olmayıp, davacı adına tescilli beyanname muhteviyatı eşyanın beyan edilen gözetim fiyatının ihracat esnasında dikkate alınmaması talebinin reddine dair 1.8.2007 gün ve 22983 sayılı işlem, diğer bir deyişle vergilendirme işlemi niteliğinde olmayan işlem dava konusu edilmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla; uyuşmazlık, vergi mahkemelerinin sınırları "kanunla çizilmiş özel görev alanı"nın dışında kalmaktadır. Bu itibarla, genel görevli idare mahkemelerinin görev alanına giren söz konusu uyuşmazlığın vergi mahkemesince çözümlenmesi, Anayasanın 37'nci maddesinde öngörülen "kanuni hakim ilkesi"ne açıkça aykırı olduğundan, mahkeme kararında görev yönünden yasal isabet yoktur. 

Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde yer alan, görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olmasının bozma sebebi olduğuna dair hüküm uyarınca bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece, yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 1.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.