Untitled 2

29.11.2010

7. Daire 2008/2362 E., 2010/5447 K.motorlu taşıtlar vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı;

7. Daire 2008/2362 E., 2010/5447 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan : Eskişehir Sulama Birliği 

Vekili: Av. …

… Karşı Taraf: Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı 

İstemin Özeti: Davacı Birlik adına tescilli …

… plakalı araca ilişkin motorlu taşıtlar vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı; 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun "İstisnalar" başlıklı 4'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyelerle, köy tüzel kişiliklerince iktisap edilerek bu daire ve idareler adına kayıt ve tescil edilen taşıtların (Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler ile özel kanunlarında malları devlet malı sayılmış olan kurumların taşıtları hariç) bu vergiye tabi olmadığı hükmünün yer aldığı; olayda, 1580 sayılı Belediye Kanununun 133'üncü maddesine göre kurulan ve Bakanlar Kurulunun 31.3.1994 gün ve 94/5474 sayılı kararı ile tüzel kişiliğe kavuşan davacı sulama birliğinin, 197 sayılı Yasanın yukarıda yer alan maddesinde sayılan kurumlardan olmadığının anlaşılması karşısında, motorlu taşıtlar vergisine tabi tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Eskişehir Birinci Vergi Mahkemesinin 26.3.2008 gün ve E:2007/776; K:2008/134 sayılı kararının; kamu hizmeti yaptıkları, ticari amaçla çalışmadıkları, motorlu taşıtlar vergisinden muaf tutulmalarının gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. 

Tetkik Hakimi Fatih GÜRGEN'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı H. Hüseyin TOK'un Düşüncesi : Davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davada; davanın reddine dair verilen vergi mahkemesi kararı temyiz edilmektedir. 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık, ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunması halinde birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği hükmüne yer verilmiştir. 

Sözkonusu maddeye göre esas olan, aralarında maddi veya hukuki bağlılık yada sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile dava açilabilmesidir. Ancak yargılama hukuku bakımından farklı doğacak sonuçları sebebiyle gerek usul gerekse esas yönünden ayrı ayrı inceleme yapılmasını gerektiren durumlarda ise, bu işlemlere karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesine imkan bulunmamaktadır. 

Dava konusu olayda ise; her ödeme emrine karşı ayrı dilekçe ile dava açılması gerekirken tek dilekçe ile dava açılmasında yukarıda sözü edilen madde hükmüne uyarlık bulunmadığından, mahkemece her idari işlem için ayrı dava açılmak üzere dilekçenin 2577 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendi uyarınca reddi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir. 

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına; 35,50 (Otuzbeş Türklirasıellikuruş) Türk lirası maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29.11.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi. 

KARŞI OY 

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5'inci maddesinde, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği kuralı yer almıştır. 

İdari yargıdaki her idari işleme karşı herkesin ayrı ayrı dava açması gerektiğine ilişkin asıl kurala ayrık olarak getirilmiş olan bu maddeye uygun olarak birden fazla idari işleme karşı tek dilekçe ile açılan bir davada, yargı yerince, hem usul hem de esas yönünden yapılacak inceleme ile ulaşılacak sonuç, tüm işlemler açısından kabul edilirken, her bir işlem yönünden hem usul hem esas yönünden ayrı inceleme yapılmasının gerekli olduğu durumlarda, söz konusu işlemlere karşı tek dilekçe ile dava açılabileceğinin kabulüne olanak yoktur. Bir başka anlatımla, işlemlerden birinin diğerinin sonucu olmadığı veya biri hakkında verilen kararın diğer işlemi de etkilemediği durumlarda, birden çok işlemin bir dilekçe ile dava konusu yapılamayacağı açıktır. 

Dosyanın incelenmesinden; davacı Birlik adına tescilli …

… plakalı araca ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirleri arasında sebep-sonuç ilişkisi ile maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunmadığının anlaşılması karşısında, anılan 5'inci maddeye uygun olmayan dilekçenin reddedilmesi gerekirken, dosya tekemmül ettirilerek verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenle, mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyoruz.