Untitled 2

26.04.2010

7. Daire 2008/2492 E., 2010/2002 K.Yapı denetimi faaliyetinde bulunan davacı ile yapı sahipleri arasında düzenlenen 118 adet hizmet sözleşmesine isabet eden damga vergisi yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin ve sözleşmelerin

7. Daire 2008/2492 E., 2010/2002 K.

"İçtihat Metni"

Yapı denetimi faaliyetinde bulunan davacı ile yapı sahipleri arasında düzenlenen 118 adet hizmet sözleşmesine isabet eden damga vergisi yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin ve sözleşmelerin üç, nüsha düzenlendiğinin vergi inceleme raporu ile tespit edildiğinden bahisle, 2005/Ocak-Haziran dönemleri için salınan damga vergileri ile kesilen özel usulsüzlük ve vergi zıyaı cezalarına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davada; olayda, davacı ile yapı sahipleri arasında düzenlenen ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 5'inci maddesi uyarınca bir suretinin ilgili idareye verilmesi gereken "yapı denetimi hizmet sözleşmelerP'nin üç nüsha düzenlenmesi Kanunda öngörülmediği gibi, davacı tarafından tek nüsha olarak düzenlendiği iddia edilen sözleşmelerin üç nüsha olduğu yönünde yapılmış somut bir tespit de bulunmadığından, bir nüshaya ilişkin vergi asıllarında ve vergi asıllarının bir katı esas alınarak kesilen vergi zıyaı cezalarında hukuka aykırılık; tarh ve ceza kesme işlemlerinin iki nüshaya isabet eden kısımlarında ise hukuka uyarlık görülmediği; ayrıca, davalı İdarenin 16.6.2006 tarihli yazısı ve ekindeki düzeltme fişlerinden, kesilen vergi zıyaı cezalarının vergi asıllarının bir katma isabet eden kısımlarından fazlaya ilişkin gecikme faizi hesaplanarak eklenmesine ilişkin kısımlarının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344'üncü maddesinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine 5479 sayılı Kanunla değiştirilen ikinci fıkrası uyarınca, işbu davanın açılmasından sonra terkin edildiğinin anlaşıldığı; kesilen özel usulsüzlük cezasına gelince; 213 sayılı Kanunun 355'inci maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan (5281 sayılı Kanunun 15'inci maddesiyle değişik, 1.1.2005 tarihinden geçerli) şeklinde, damga vergisi mükellefleri için özel usulsüzlük cezası öngörülmediğinden, işlemlerin anılan cezaya ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, işlemlerin, sözleşmelerin iki nüshasına ait vergi asılları ve vergi asıllarının bir katı esas alınarak kesilen vergi zıyaı cezalarına ilişkin kısımları ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının iptali; tarh ve ceza kesme işlemlerinin bir nüshaya isabet eden kısımları yönünden davanın reddi; vergi zıyaı cezalarının düzeltme fışleriyle terkin edilen kısımları hakkında ise karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen Antalya Vergi Mahkemesinin 28.2.2007 gün ve E:2006/296; K:2007/306 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; sözleşmede iki taraf bulunduğundan ve 4708 sayılı Kanunun 5'inci maddesi uyarınca bir suretinin ilgili idareye verilmesi gerektiğinden, üç nüsha düzenlendiği anlaşılan sözleşmelere isabet eden damga vergileriyle ilgili olarak tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı; vergisinin ödenmediği sabit olan sözleşmeler nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilmesinin Vergi Usul Kanununun 355'inci maddesi hükmü gereği olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Tetkik Hakimi Ergün GÖKDAM'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin l'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın temyize konu hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir. 

Danıştay Savcısı Mukaddes ARAS'ın Düşüncesi: İdare ve yergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari 

Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin l'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme karannın iptale ilişkin hüküm fıkrasının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Temyiz başvurusu; davacı ile yapı sahipleri arasında düzenlenen 118 adet hizmet sözleşmesine isabet eden damga vergisi yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin ve sözleşmelerin üç nüsha düzenlendiğinin vergi inceleme raporu ile tespit edildiğinden bahisle salınan damga vergileri ile kesilen özel usulsüzlük ve vergi zıyaı cezalarına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davada; işlemlerin, sözleşmelerin iki nüshasına ait vergi asılları ve vergi asıllarının bir katı esas alınarak kesilen vergi zıyaı cezalarına ilişkin kısımları ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının iptali; tarh ve ceza kesme işlemlerinin bir nüshaya isabet eden kısımları yönünden davanın reddi; vergi zıyaı cezalarının düzeltme fışleriyle terkin edilen kısımları hakkında ise karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen mahkeme kararının iptale dair hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir. 

Mahkeme kararının, dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan özel usulsüzlük cezasının iptaline ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bu hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır. 

Davaya konu tarh ve ceza kesme işlemlerinin, sözleşmelerin iki nüshasına isabet eden vergi asılları ve vergi asıllarının bir katı esas alınarak kesilen vergi zıyaı cezalarına ilişkin kısımlarının iptaline dair hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince: 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun l'inci maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; ikinci fıkrasının olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde; bu kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konulmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade ettiği hükme bağlanmış; 5'inci maddesinde ise, bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtların her nüshasının ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olduğu belirtilmiş; 24*üncü maddesinde de, vergiye tabi kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kâğıtları ibraz edenlerin sorumlu oldukları; birden fazla kişi tarafından imza edilen kâğıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu oldukları öngörülmüş bulunmaktadır. 

Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere; bir kâğıdın damga vergisine tabi tutulabilmesi için, 488 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Tabloda ismen yer alıyor olması yeterli değildir. Ayrıca; kâğıdın, ilgililerce imzalanmış veya üzerine imza yerine geçen bir işaret konulmuş olması da gereklidir. Aynı hüküm ve kuvveti haiz olmak üzere düzenlenip imzalanan kâğıtlardan her biri olarak tanımlanan "nüsha"nın, kâğıdın aslı gibi damga vergisine tabi tutulmasının nedeni de budur; yani, ilgililerin imzasını veya imza yerine geçen işaretini taşıyor olmasıdır. 

Oysa; "suret" ilgililerce düzenlenip imzalanmak suretiyle herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek hale gelen bir kâğıdın, usûlüne uygun olarak çıkarılmış, "aslı gibidir" şerhini taşıyan onaylı Örneğidir. Başka anlatımla; suretler, yetkili makam ya da kişinin onayı dışında, kâğıdın aslının ihtiva ettiği imzaları taşımazlar. Bu nedenle de, kâğıdın aslı gibi değil; (I) sayılı Tablonun olay tarihinde yürürlükte olan şeklinin (IV) fıkrasının 4'üncü bendi uyarınca resmi dairelere ibraz edilecek olmaları koşuluyla, bendin karşısında yazılı tutarda maktu damga vergisine tabi tutulurlar. 

Bu hukuki durum karşısında; uyuşmazlığın çözümü, davacı ile yapı sahipleri arasında düzenlenen hizmet sözleşmelerinin kaç "nüsha" düzenlendiğinin tespitini gerektirmektedir. 

14.7.2005 tarih ve V.DEN.R-2005-564/37 sayılı Vergi İnceleme Raporu ekinde yer alan ve davacı Şirket yetkilisince de, herhangi bir ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanan 13,7.2005 tarihli tutanağın 3'üncü maddesinde sözü edilen, tutanağa ekli (EK: 1/2) ... Yapı Denetim Limited Şirketinin 2005 yılındaki Yapı Denetim Sözleşmelerine Ait Dökümler" de; sözleşmelerin Nüsha Adedi "3" (üç) olarak gösterilmekle birlikte; dosyada sözleşme örnekleri bulunmamaktadır. 

Bu bakımdan; Mahkemece, öncelikle 2005 yılında düzenlenen yapı denetim sözleşmelerinin kaç nüsha düzenlendiğinin saptanması amacıyla, anılan sözleşme örneklerinin getirtilerek incelendikten sonra karar verilmesi gerekirken, bunlar yapılmaksızın, eksik incelemeye dayalı olarak verilen, işlemlerin, sözleşmelerin iki nüshasına isabet eden vergi asılları ve vergi asıllarının bir katı esas alınarak kesilen vergi zıyaı cezalarına ilişkin kısımlarının iptaline dair hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenlerle; mahkeme kararının, temyize konu özel usulsüzlük cezasının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin reddine ve anılan hüküm fıkrasının onanmasına; işlemlerin, sözleşmelerin iki nüshasına isabet eden vergi asılları ve vergi asıllarının bir katı esas alınarak kesilen vergi zıyaı cezalarına ilişkin kısımlarının iptaline dair hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin ise kabulüne ve bu hüküm fıkrasının bozulmasına; kısmen bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 26.4.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.