Untitled 2

12.04.2010

7. Daire 2008/7280 E., 2010/1734 K.işleme izin belgesi kapsamında muhtelif gün ve sayılı beyannameler ile ithal edilerek Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen ürünlerin imalinde kullanılan

7. Daire 2008/7280 E., 2010/1734 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan : …

… Deri Ürünleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 

Vekilleri

: Av. …

… Karşı Taraf

: Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı 

İstemin Özeti

: Davacıya ait 22.6.2006 tarih ve 2006/D1-18202 sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında muhtelif gün ve sayılı beyannameler ile ithal edilerek Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen ürünlerin imalinde kullanılan üçüncü ülke menşeli girdiler nedeniyle hesaplanan telafi edici verginin, söz konusu beyannamelerin 22 nolu hanesinde yer alan fatura bedeli yerine, 46 nolu hanesinde yer alan istatistiki kıymet bedelinin esas alınması suretiyle hesaplanması gerektiğini bildiren işleme vaki itirazın reddine dair Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Ege İhracatçılar Birliği işleminin iptali istemiyle açılan davayı; davacı tarafından iptali istenilen işlemin, 7.4.2008 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen; otuz günlük yasal süre geçirildikten sonra, 6.6.2008 tarihinde Ankara Üçüncü İdare Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçe ile açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle reddeden İzmir Birinci Vergi Mahkemesinin 9.10.2008 gün ve E:2008/1479; K:2008/1159 sayılı kararının; süre başlangıcına esas olan işlemin idari bir karar niteliğinde olması nedeniyle dava açma süresinin altmış gün olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur. 

Tetkik Hakimi Munise KABAKULAK'ın Düşüncesi : Olayda, dava konusu edilen yazının, vergilendirme niteliğinde olmayıp, bilgilendirme amaçlı bir işlem olduğu anlaşılmakla, söz konusu işleme karşı açılan davanın, ortada kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddi gerekirken, süre aşımı yönünden reddinde hukuka uyarlık görülmemekle birlikte, sonucu itibarıyla yerinde bulunan mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir 

Danıştay Savcısı Mukaddes ARAS'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: 

Temyiz başvurusu, davacı tarafından dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilerek Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen ürünlerin imalinde kullanılan üçüncü ülke menşeli girdiler nedeniyle ödenecek telafi edici verginin, söz konusu beyannamelerin 22 nolu hanesinde yer alan fatura bedeli yerine, 46 nolu hanesinde yer alan istatistiki kıymet bedelinin esas alınması suretiyle hesaplanması gerektiğini bildiren işleme vaki itirazın reddine dair Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Ege İhracatçılar Birliği işleminin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir. 

İdari Yargı, Hukuk Devletinde, hukuka bağlılığı esas olan kamu idaresinin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun, bağımsız yargı yerlerince, yargılama yöntemleri kullanılarak denetlenmesinin sağlanması için var olan yargı düzenidir. Bu yüzden; idari yargı denetiminin işleyebilmesi, idarenin Kamu Hukuku alanında faaliyette bulunmasına; idari nitelikte eylem veya işlem yapmasına bağlıdır. Böyle bir faaliyet olmadan, söz konusu denetimin işletilmesi olanaklı değildir. Bu bağlamda, kişilerin hukuk aleminde herhangi bir etki doğurmayan, belirli bir hukuki durumu ya da olguyu belirtmekle yetinen "icrailik" niteliğinden yoksun işlemlerin, idari bir davaya konu edilmesi mümkün değildir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasının "d" bendinde yer alan, dava dilekçelerinin, ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli işlemin olup olmadığı yönünden inceleneceğine; aynı Kanunun 15'inci maddesinin 1'inci fıkrasının "b" bendinde de, böyle bir işlemin bulunmaması halinde, davanın sonraki yargılama işlemlerine girişilmeksizin reddedileceğine ilişkin kurallar bu ilkeye dayalıdır. 

Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalatlara ilişkin izin belgelerinin verilmesi, ihracat taahhütlerinin kapatılması vb. işlemler, Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlığın yetkisinde olup, bu yetkinin kullanılması dış ticaret mevzuatından kaynaklanmaktadır. Gümrük vergilerinin takip yetkisi ise; gümrük mevzuatından kaynaklanmakta ve yalnız gümrük idarelerine ait bulunmaktadır. 

Olayda, davacı tarafından ödenecek telafi edici vergilerin hesaplanmasında, ithalat beyannamelerinin 22 nolu hanesinde yer alan bedel yerine, 46 nolu hanesinde yer alan bedelin esas alınması gerektiğini bildiren Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Ege İhracatçılar Birliğinin 28.9.2007 tarih ve 11834 sayılı işlemi, gümrük işleminin yapıldığı gümrük idareleri tarafından tesis edilmediğinden, bu işlemin, vergilendirme açısından davacı hakkında herhangi bir hukuki sonuç doğurması ve buna yapılan itiraz üzerine verilen olumsuz yanıtın da davaya konu edilmesi mümkün değildir. 

Bu bakımdan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasının (d) bendinde belirtilen, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olmayan dava konusu işlem, idari davaya konu edilemeyeceğinden; incelenmeksizin reddi gereken davada, davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin olarak verilen temyize konu kararda isabet bulunmamakta ise de; bu durum, temyize gelen yönünden kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. 

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine; 35,50- (OtuzbeşTürklirasıellikuruş) Türk lirası maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12.4.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.