Untitled 2

15/06/2015

Serbest meslek erbabının yanında çalışan personelini dil eğitimi için yurt dışına göndermesi durumunda yapılan masrafların vergi kanunları karşısındaki durumu.

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

62030549-120[68-2014/485]-60783

15/06/2015

Konu

:

Serbest meslek erbabının yanında çalışan personelini   dil eğitimi için yurt dışına göndermesi durumunda yapılan masrafların vergi   kanunları karşısındaki durumu.

 

         

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, eğitim ve danışmanlık hizmeti alanında serbest meslek mükellefi olarak faaliyet gösterdiğiniz, iş yerinizde çalışan personelin yabancı dil eğitimi almak üzere yurt dışına gönderilmesi için eğitim ve danışmanlık hizmeti veren yurt içindeki bir firmaya giderlerin karşılanması için ödeme yaptığınız ve söz konusu firma tarafından adınıza fatura düzenlendiği belirtilerek, personele yapmış olduğunuz giderlerin gelir vergisi ve katma değer vergisinden indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir.

            GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.  

            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…."

            "Serbest Meslek Kazancının Tarifi" başlıklı 65 inci maddesinde; "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

            Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..."

            "Serbest Meslek Kazancının Tespiti" başlıklı 67 nci maddesinin birinci fıkrasında da; "Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır."

            hükümleri yer almaktadır.

            Aynı Kanunun "Mesleki Giderler" başlıklı 68 inci maddesinde ise serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde; "Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler ( İkametgahlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.)" hükmü, 2 numaralı bendinde de; "Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri"  hükmüne yer verilmiştir.        

            Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan genel giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir.

            Bu hükümlere göre, iş yerinizde ücretli çalışan personelin eğitim ve danışmanlık hizmeti veren yurt içindeki bir firma aracılığıyla yabancı dil eğitimi alması için yurt dışına  gönderilmesi dolayısıyla yapılan harcamaların,  Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesine göre gider olarak yazılması mümkün bulunmamaktadır.

             KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            Katma Değer Vergisi Kanununun;

            29/1 inci maddesinde; mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle ödenen ve fatura veya benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabileceği,

            30/d maddesinde ise, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı,

            hüküm altına alınmıştır.

            Buna göre, işyerinde ücretli olarak çalışan personelin yabancı dil kursuna gönderilmesine ilişkin giderlerin Gelir Vergisi Kanununa göre kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesine yönelik indirimi kabul edilen bir gider olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, bu giderlere ilişkin ödenen katma değer vergisinin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

             Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.