Untitled 2

27.04.2010

9. Daire 2009/727 E., 2010/2020 K.2002 yılı işlemlerinin katma değer vergisi yönünden incelenmesi sonucu aynı yılın Şubat-Aralık dönemleri işin adına re'sen salınan 1 kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı;

9. Daire 2009/727 E., 2010/2020 K.

"İçtihat Metni"

Temyiz İsteminde Bulunan

: …

… Turizm Reklam San. ve Tic.Ltd.Şti. 

Karşı Taraf

: Ulaştırma Vergi Dairesi Müdürlüğü 

İstemin Özeti

: Davacının 2002 yılı işlemlerinin katma değer vergisi yönünden incelenmesi sonucu aynı yılın Şubat-Aralık dönemleri işin adına re'sen salınan 1 kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden davacı hakkında düzenlenen 3.8.2005 tarih ve VDENR-2005/755/16 sayılı inceleme raporu ile bazı komisyon gelirlerini eksik beyan ettiği ve THY A. Ş.'den temin ederek satışını yaptığı iç hat uçak biletleri için fatura almadığı, dolayısıyla buna ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin belgesiz olduğundan reddi gerektiği nedenleriyle, eksik beyanın matraha ilavesi ve belgesiz indirimlerinin de reddi yoluyla yeniden düzenlenen katma değer vergisi beyan tablosuna göre dava konusu cezalı katma değer vergisinin tarh edildiğinin anlaşıldığı, olayda davacının komisyon gelirlerini eksik beyan ettiğinin THY A. Ş.'nin devresonu raporlarından ve yine …

… rezervasyon sistemi denilen ve bu sisteme üye olan acentalara bu sistemde IATA'ya bağlı hava yolu şirketleri biletlerinin rezerve edilmesi sonucu …

… Rezervasyon Sistemleri A. Ş. tarafından ödenen komisyon gelirinin incelenmesinden görüldüğü ve şirket yetkilisinin beyanıyla bazı hizmetlerden oluşan bir kısım gelirlerinin eksik beyan ettiklerinin nezdinde tutulan tutanakta ifade edilmesi nedeniyle cezalı tarhiyatın buna ilişkin kısmında isabetsizlik bulunmadığı, indirim reddinden kaynaklanan kısma gelince, davacı şirketin THY A. Ş.' den bilet alışları için fatura almadığı, dolayısıyla buna ilişkin katma değer vergisi indirimlerini belgeleyemediği, bu durumun davacı şirket yetkilisinin beyanıyla da sabit olup, 3065 sayılı Kanun 34/1. maddesi uyarınca katma değer vergisi indirimlerinin reddi yoluyla yapılan tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığı, tarhiyata uygulanan 1 kat vergi ziyaı cezasına gelince, Anayasa Mahkemesinin vergi ziyaı cezası hakkında verdiği 6.1.2005 tarih ve E:2001/3, K:2005/4 sayılı karar uyarınca vergi ziyaı cezasının gecikme faizinin eklenmesiyle oluşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından, cezanın vergi miktarının bir katını aşan kısmının terkini gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul eden kısmen reddeden İstanbul 1.Vergi Mahkemesinin 31.10.2008 tarih ve E.2005/1924, K.2008/3098 sayılı kararının; tahsil edilen uçak biletleri bedelleri içerisindeki katma değer vergisinin THY A. Ş.'ne ödendiğinin sabit olduğu, uçak biletlerinin THY A. Ş.' den temin edilerek düzenlendiği, THY A. Ş.' nin kendilerinden herhangi bir hizmet alınmadığı gerekçesiyle taraflarına fatura düzenleyemeyeceğini ifade ettiği, dönemler halinde tahsil edilen katma değer vergisinin THY A. Ş.'ne aktarıldığının bu kurum tarafından verilen belgelerle kesin olduğu, bu nedenle indirim reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. 

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. 

Danıştay Savcısı Mehmet Sağlam'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. 

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. 

Tetkik Hakimi İhsan Saçmalı'nın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden davacının satmış olduğu uçak bileti bedellerini katma değer vergisi dahil olarak tahsil ederek daha sonra katma değer vergisini iç yüzde yoluyla hesaplayarak ayrıştırıp, bunu hem tahsil edilen hem de indirilebilir katma değer vergisi olarak yasal defterlerinde gösterdiği ve tahsil edilen katma değer vergisinin dönemler halinde THY A. Ş. 'ne aktardığı, ancak tahsil edilerek aktarılan bu vergiye karşılık THY A. Ş. tarafından kendisine düzenlenmiş herhangi bir fatura bullunmadan indirim konusu yapamayacağı, dolayısıyla aynı biletlere dayalı indirilebilir katma değer vergisinin reddi yoluyla dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134. maddesinde vergilendirme olayının gerçek mahiyetinin esas olduğu hükme bağlanmıştır. 

Olayda davacının THY A.Ş.'ne ait katma değer vergisi dahil bilet düzenlediği ve iç yüzde ile bu bedellerden katma değer vergisini ayrıştırıp THY A.Ş.'ne ödediği sabit olup bu ödemeye ilişkin THY A.Ş. tarafından davacıya verilen yazılar dosyada mevcuttur. 

Davacınn düzenlediği uçak biletlerinin kendisine değil acentası olduğu THY A.Ş.' ne ait olduğu, kendisinin bu biletleri acenta olarak THY A.Ş. adına düzenlediği, elde ettiği komisyon geliri için zaten ayrıca komisyon faturası da düzenlediği dikkate alındığında, davacının burada uçak bileti düzenlerken kendisinine ait bir faturayı düzenlemesi sözkonusu olmadığından, esasen bilet bedellerindeki katma değer vergisini tahsil edilen katma değer vergisi olarak yasal defterlerine kaydetmesine de gerek bulunmamaktadır. 

Bu durumda davacının düzenlediği THY A.Ş.'ne ait biletler için kendisinin tahsil ettiği katma değer varmış gibi yasal defterlerine kayıp yapması tek başına bu vergiyi uhdesine aldığı ve ancak THY A.Ş.' tarafından kendisine düzenlenecek faturaya dayanarak indirim konusu yapabileceği sonucunu doğurmayacağından, cezalı tarhiyatın indirim reddine dayanan kısmında isabet bulunmayıp, temyiz isteminin kısmen kabulüyle kararın buna ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir. 

TÜRK MİLLETİ ADINA 

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: 

İstem, davacı adına komisyon gelirinin eksik beyan edildiği ve bir kısım katma değer vergisi indirimlerinin reddi gerektiğinden bahisle re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davayı kısmen kabul, kısmen reddeden vergi mahkemesi kararının kısmen redde ilişkin hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulmasına ilişkindir. 

Vergi Mahkemesi kararının komisyon gelirinin eksik beyan edilmesinden kaynaklanan matrah farkına isabet eden cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz iddiaları aynı hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. 

Cezalı tarhiyatın indirim reddine isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince; 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesinde vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, aynı Kanunun 134/1. maddesinde ise vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu hükmüne yer verilmiştir. 

Diğer yanden 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1-a maddesinde mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gönderilen katma değer vergisini vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilecekleri hükmü öngörülmüştür. 

Dosyanın incelenmesinden IATA üyesi THY'nin acentalığını yapan davacı şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlemiş olduğu yurtiçi taşıma bileti bedellerindeki katma değer vergisini iç yüzde yoluyla hesaplayıp hem tahsil edilen katma değer vergisi olarak hem de aynı tutarda vergiyi indirilebilir katma değer vergisi olarak kayıt ettiği, ancak indirilebilir katma değer vergisi kaydının da kendi düzenlemiş olduğu THY uçak biletlerine dayandığı, indirilebilir katma değer vergisi ile ilgili olarak THY A. Ş.' den fatura almadığının tespit edildiği, buna göre sözkonusu indirilebilir katma değer vergisinin herhangi bir alış faturasına dayanmadığı için kabul edilemeyeceğinden bahisle bu indirimlerinin reddi yoluyla dava konusu cezalı katma değer vergisinin salındığı anlaşılmaktadır. 

Davacı acenta ise düzenlemiş oldukları yurtiçi taşıma uçak biletlerinde katma değer vergisi dahil bilet düzenleyerek bedeli tahsil edip daha sonra katma değer vergisini iç yüzde yoluyla hesaplayarak bu vergiyi hem tahsil edilen hem de indirilebilir katma değer vergisi olarak kaydettiğini ve tahsil ettiği katma değer vergisini dönemler halinde THY A. Ş. 'ye aktardıklarını, indirilebilir katma değer vergisinin belgelendirilmesi amacıyla THY A. Ş' den kendilerine aktardıkları bu katma değer vergisini gösteren fatura istenildiğini ancak THY A. Ş' nin dosyada mevcut 7.10.2005 tarih ve 021161 sayılı yazı ile davacı acente tarafından iç hat biletlerinde hesaplanan ve kendilerine aktarılan katma değer vergisinin Ulaştırma Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne beyan edilerek ödendiğinin belirtildiği ve davacı acentaya herhangi hizmet verilmediği için fatura düzenlenmesinin sözkonusu olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, yine 14.1.2009 tarih ve 1562 sayılı yazı ile de aynı cevap tekrarlanmakla birlikte 2002 yılında davacı acentanın aylar itibarıyla düzenledikleri iç hat biletleri için tahsil edip THY A. Ş. 'ne aktardıkları katma değer vergisi tutarları gösterildiği, kendi uhdelerinde kalan bir katma değer vergisi olmadığı, kendi komisyon gelirleri için zaten fatura düzenleyerek beyan edip vergisini ödedikleri ileri sürülerek cezalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.. 

Olayda davacı acentenin elde ettiği komisyon için düzenlediği komisyon faturası ve buna ilişkin katma değer vergisi konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf THY A.Ş.'den temin ettiği iç hat yolcu bileti satışlarında katma değer vergisi dahil tahsil edilen bilet bedellerinden iç yüzde yöntemiyle hesaplanan ve yasal defterlere hem tahsil edilen, hem indirilebilir katma değer vergisi olarak kaydedilen aynı tutarlı katma değer vergisinin indirime konu olabilmesi için THY A.Ş. tarafından acentaya düzenlenmesi gereken faturanın düzenlenmediği, dolayısıyla bu indirimlerin reddi gerektiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak dava konusu cezalı katma değer vergisinin tarhedildiği anlaşılmaktadır. 

Davacı şirket havayolu taşımacılığı yapmayıp bu işi yapan THY A. Ş.' den temin ettiği uçak biletlerini acenta olarak komisyon karşılığı satmaktadır. Burada hizmeti veren THY A.Ş. hizmetten yararlanan da uçuş hizmetini satın alan ve bedeli ödeyen yolculardır. Davacı şirketin düzenlemiş oluğu uçak biletleri kendisine ait olmayıp doğrudan THY A. Ş.' ne ait olduğu, burada tahsil edilen katma değer vergisinin de THY A.Ş.' ne ait olduğu, davacı şirketin sadece buna aracılık ettiği, elde ettiği komisyon geliri için ayrıca fatura düzenlediği tartışmasızdır. Davacı acenta düzenlediği vergi dahil biletlerde iç yüzde yöntemiyle hesapladığı katma değer vergisini doğrudan THY A. Ş.' ye aktarmakta olup, bu durum THY A. Ş. nin yukarıda sözü edilen yazıları ile sabittir. Davacının düzenlemiş olduğu yolcu biletlerinin THY A. Ş.'ne ait olduğu ve içeriğindeki katma değer vergisinin de THY A. Ş. tarafından tahsil edilmiş olacağı dikkate alındığında, davacının esasen bu biletlerdeki katma değer vergisini yasal defterlerine kaydetmesi de gerekmemektedir.Davacının düzenlediği, fakat kendisine değil THY A. Ş.'ne ait olan biletlerdeki katma değer vergisini kendi verdiği hizmet karşılığı hesaplayarak tahsil ettiği vergiymiş gibi yasal defterlerine kaydetmiş olması, hizmeti verip sözkonusu vergiyi tahsil ederek Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne ödemek zorunda olanın THY A. Ş. olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Kaldı ki, sözkonusu verginin dönemler halinde THY A. Ş.' ine aktarıldığı buradan da kurum tarafından Ulaştırma Vergi Dairesi Müdürlüğüne ödendiği sabittir. 

Bu durumda, davacının yasal defterlerine tahsil edilen ve indirilebilir vergi olarak kaydettiği THY A.Ş. uçak biletlerindeki indirilebilir verginin alış faturasına dayanmadığı ve reddi gerektiğinden bahisle resen tarhedilen cezalı katma değer vergisinde ve buna karşı açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine İstanbul 1. Vergi Mahkemesinin 31.10.2008 tarih ve E:2005/1924, K:2008/3098 sayılı kararının cezalı tarhiyatın eksik beyan edilen komisyon gelirine isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının oybirliği ile onanmasına, indirimin reddine isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının oyçokluğu ile bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı 3 sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 27.4.2010 tarihinde karar verildi. 

KARŞI OY 

İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, davacının katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmesi gerektiği yolundaki temyiz isteminin de reddi gerektiği oyu ile Dairemiz kararının bu hüküm fıkrasına katılmıyorum.