Untitled 2

28.9.2011

Vergi D.Gen.Kur. 2011/421 E. , 2011/495 K. ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ DÜZENLEME YAPMA YETKİSİ

Vergi D.Gen.Kur.         2011/421 E.  ,  2011/495 K.
  • ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ
  • DÜZENLEME YAPMA YETKİSİ

"İçtihat Metni"

Özeti : Maktu özel tüketim vergisi tutarının yükseltilmesi konusunda yetki tanıyan 4760 sayılı Yasanın 12'nci maddesinin (2-a) bendinde Bakanlar Kurulunca bir nedene dayanılması aranmadığı gibi Yasaya bağlı (I) sayılı Listede öngörülen en yüksek vergi tutarının yarasını aşmayacak düzeyde yapılan belirlemesinde hukuka aykırılık bulunmayan  2008/13835 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Ek Kararın 1'inci ve 2'nci maddelerinin iptali yolundaki Daire kararına yöneltilen temyiz isteminin reddi yolundaki karara karşı yapılan karar düzeltme istemi kabul edilerek Kurulca verilen karar kaldırıldıktan sonra temyizen incelenen kararın bozulması gerektiği hakkında.

         Kararın Düzeltilmesini İsteyen : Başbakanlık

            Karşı Taraf             : … Petrol Ürünleri Nakliye İnşaat Taahhüt Tekstil İmalat Ticaret Dağıtım Pazarlama İthalat  ve İhracat Limited Şirketi

            Vekili                     : Av. …

            İstemin Özeti          : Dava, 2.7.2008 tarih ve 26924 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 30.6.2008 tarih ve 2008/13835 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki kararın, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli petrol türevleriyle ilgili (I) sayılı Listenin 5766 sayılı Kanunla değiştirilen (B) cetvelindeki 14 kalem eşyaya uygulanan özel tüketim vergisi tutarlarını yeniden belirleyen 1'inci maddesinin ve aynı Kanunun 8'inci maddesinin 1'inci fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak söz konusu malların tecil edilecek özel tüketim vergisi miktarını belirleyen 2'nci maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.

            Davayı inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 22.12.2009 günlü ve E:2008/4055, K:2009/5451 sayılı kararıyla; dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 1'inci maddesiyle vergi tutarları artırılan 14 kalem eşyanın da yer aldığı, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı Listeler muhteviyatı mallara ait vergi tutarları ve vergi oranlarının 5766 sayılı Kanunun, 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe giren 19'uncu maddesiyle belirlenerek günün ekonomik koşullarına uygun şekilde güncelleştirildiği, Yasanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen gün yürürlüğe konulan davaya konu düzenlemede bu tutarların, %300'lere kadar artırılmasını haklı kılacak bir ekonomik neden bulunmadığından düzenleme sebep unsuru yönünden açıkça hukuka aykırı olduğu gibi yasa yapıcının iradesini bertaraf ederek fonksiyon gaspına neden olacak sonuç yaratması nedeniyle amaç yönünden de hukuka aykırı olduğu, Kanundaki tecil edilecek vergi tutarlarını belirleme yetkisine dayanılarak aynı düzenlemenin davaya konu edilen 2'nci maddesinde, oransal olarak değil, rakamsal olarak düzenleme yapılması nedeniyle Yasaya ekli (I) sayılı Listenin (B) cetvelinde yer alan mallardan 14 kalem eşyaya uygulanan özel tüketim vergisi tutarlarının belirlenmesine ilişkin 1'inci maddenin sebep ve amaç unsuru yönünden hukuka aykırı olduğunun saptanmış bulunması karşısında, 2'nci maddenin uygulanma imkanı da kalmadığı gerekçesiyle davaya konu düzenlemeleri iptal etmiştir.

            Başbakanlığın temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 4.2.2011 günlü ve E:2010/316, K:2011/24 sayılı kararıyla; 5766 sayılı Yasanın 19'uncu maddesinin yürürlüğe girdiği 1.7.2008 tarihinde  yasa  yapıcı  tarafından  belirlenen  (I) sayılı Listedeki maktu vergi tutarının, izleyen gün dava konusu Kararname ile %267 oranında artırılmasının, yasanın kurduğu dengenin korunması değil, bozulması sonucunu yarattığı; nitekim temyiz dilekçesinde Bakanlar Kurulu Kararının, ekonomik koşullardaki bir değişikliğin varlığına dayanılarak değil; kimi yağların yakıt olarak kullanılmasını önlemek amacıyla yapıldığı ileri sürülerek Daire kararının bozulmasının istendiği, kimi yağların yakıt olarak kullanılmasını önlemek; mal ve hizmet piyasasının işleyişi ve ithalatın düzenlenmesi ve denetlenmesiyle sağlanabileceğinden, Bakanlar Kuruluna Anayasanın 167'nci maddesinin ikinci fıkrasında tanınan düzenleme yetkisine dayanılarak yapılması gereken düzenlemenin konusunu oluşturabileceği, ithalatın düzenlenmesi, mal ve hizmet piyasasının işleyişi ve denetlenmesiyle önlenecek bir sorunun giderilmesi için Bakanlar Kurulunca vergi ve benzeri mali yükümlülük dışında kalan ek yükümlülük konulabileceği halde, Anayasanın 73'üncü maddesinin son fıkrasında yasallık ilkesine bir istisna olmak üzere ve sınırlı şekilde tanınmış yetki kapsamındaki 4760 sayılı Yasanın 12'nci maddesine dayanarak özel tüketim vergisi maktu tutarlarının kimi yağların yakıt olarak kullanılmasını önlemek amacıyla artırılmasının hukuka uygun düşmediğinin açık olduğu gerekçesiyle temyiz istemini reddetmiştir.

            Başbakanlık tarafından; dava konusu Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyla Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı Listede yer alan mallar için en yüksek vergi tutarının, 5766 sayılı Kanunun 19. maddesiyle belirlendiği üzere 2 TL olduğunu, dolayısıyla Bakanlar Kurulunun (I) sayılı Listedeki her bir mal için vergi tutarını, bu tutarın yarısı olan 1 TL artırmaya yetkili bulunduğu; Kararnamenin 1'inci maddesinde baz yağlar ve madeni yağlar için 0,9345 TL olarak belirlenen özel tüketim vergisi tutarındaki artışın, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12'nci maddesine göre kullanılabilecek yetki sınırından düşük kaldığı, herhangi bir yetki aşımı bulunmadığı; bu tutarın belirlenmesindeki temel nedenin, enflasyonun kamu gelirleri üzerinde yaratabileceği aşındırıcı etkinin önüne geçmek değil, bu malların taşıt araçlarında motorinle karıştırılmak suretiyle yasadışı kullanımının ve vergi kaybının önüne geçmek olduğu; 5838 sayılı Kanunun 13'üncü maddesiyle baz yağ ve madeni yağ türleri için özel tüketim vergisi tutarının ilgili Bakanlar Kurulu Kararında olduğu şekilde belirlendiği; bu durumun düzenlemenin sadece ekonomik amaçlı olmadığı ve verginin yasallığı ilkesine aykırı hareket edilmediğini gösterdiği; yargı yerlerinin yerindelik denetimi yapamayacağı ileri sürülerek kararın düzeltilmesi istenmiştir.

         Savunmanın Özeti : İsteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

         Danıştay Tetkik Hâkimi Dr. Özlem Erdem Karahanoğulları'nın Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesinde yazılı sebepler bulunmadığından, karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Mukaddes Aras'ın Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

         2.7.2008 tarih ve 26924 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan 30.6.2008 tarih ve 2008/13835 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli petrol türevleriyle ilgili (I) sayılı Listenin 5766 sayılı Kanunla değiştirilen (B) cetvelindeki 14 kalem eşyaya uygulanan özel tüketim vergisi tutarlarının belirlenmesine ilişkin 1'inci maddesi ve aynı Kanunun 8'inci maddesinin 1'inci fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak söz konusu malların tecil edilecek özel tüketim vergisi miktarını belirleyen 2'nci maddesini iptal eden Daire kararına yönelik temyiz istemini reddeden Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararının düzeltilmesi istenmiştir.

            4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (a) bendinde; Bakanlar Kuruluna topluca veya ayrı ayrı olmak üzere yasaya ekli (I) sayılı Listedeki mallar için uygulanan maktu vergi tutarlarını, her bir mal itibarıyla en yüksek vergi tutarının yarısına kadar artırma, sıfıra kadar indirme, bu sınırlar içinde mal cinsleri, özellikleri, kullanım yerleri veya ithalatın şekline göre farklı tutarlar tespit etme yetkisi tanıyan kuralında bu yetkinin kullanılabilmesi için bir nedenin varlığı aranmamıştır.

            Davalı taraf, savunma ve temyiz dilekçelerinde düzenlemenin, kapsamındaki yağların özel tüketim vergisi tutarlarının düşük olması nedeniyle akaryakıta karıştırılarak yakıt olarak piyasaya sunulmasının önlenmesi amacıyla yapıldığını  savunmuş ve iddia etmiş olup, karar düzeltme dilekçesinde de aynı iddiayı ileri sürmüştür. Piyasada yaygınlaşan bu uygulamanın vergi kaybına yol açtığının açık olması karşısında maktu vergi  tutarlarının  yükseltilmesi  konusunda  Bakanlar  Kuruluna tanınan ve Anayasa Mahkemesinin 21.2.2008 tarih ve E:2005/73, K:2008/59 sayılı kararıyla Anayasanın 73'üncü maddesinde öngörülen yetki kapsamında kaldığı kabul edilen yetkiye dayanılarak düzenleme yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, Başbakanlığın karar düzeltme isteminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (c) bendi uyarınca kabulü ile Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 4.2.2011 günlü ve E:2010/316, K:2011/24 sayılı kararı kaldırıldıktan sonra Başbakanlığın temyiz istemi yeniden incelendi.

            4760 sayılı Yasanın Bakanlar Kuruluna düzenleme yapma yetkisi tanıyan 12'nci maddesinin maktu vergi tutarlarıyla ilgili (2-a) bendinde bu yetkinin kullanılabilmesi, zaman yönünden bir sınırlamaya bağlı kılınmadığı gibi belli koşulların varlığına da bağlanmadığından, (I) sayılı Listedeki en yüksek vergi tutarının yarısını aşmaksızın yapılan belirlemede yetki tanıyan kurala aykırılık bulunmadığı halde 2008/13835 sayılı Kararname eki Kararın 1'inci ve 2'nci maddelerinin iptaline ilişkin Daire kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

            Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle Danıştay Yedinci Dairesinin, 22.12.2009 günlü ve E:2008/4055, K:2009/5451 sayılı kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 28.9.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

 

KARŞI OY

            Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Yasanın 54'üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.