Untitled 2

28.9.2011

Vergi D.Gen.Kur. 2011/291 E. , 2011/547 K. SERBEST MESLEK MAKBUZU VERGİ GÜVENLİĞİ

Vergi D.Gen.Kur.         2011/291 E.  ,  2011/547 K.
  • SERBEST MESLEK MAKBUZU
  • VERGİ GÜVENLİĞİ

"İçtihat Metni"

Özeti : 379 sayılı Vergi Usul Genel Tebliğinin, diş hekimleri ve veteriner hekimler de dahil, serbest meslek faaliyeti yürüten hekimlerin, iş yerlerinde kredi kartı okuyucuları bulundurmalarını zorunlu hale getiren (2) işaretli bölümüne karşı açılan davanın reddi yolundaki kararda hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.

 

 

         Temyiz Eden  : Türk Diş Hekimleri Birliği

         Vekili            : Av. …

            Karşı Taraf   : Maliye Bakanlığı

            İstemin Özeti : Dava, 5.1.2008 günlü ve 26747 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 379 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin, diş hekimlerine POS makinesi kullanma zorunluluğu getiren 2'nci maddesinin 3'üncü fıkrasındaki "...bu tebliğde belirtilen özellikleri haiz kredi kartı okuyucularından (......) bulundurmaları ve..." ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendinin ve iş yerinde POS cihazı bulundurmayanlara uygulanacak cezayı düzenleyen 2.4 üncü maddesinin (a) bendindeki "...iş yerlerinde bulundurmayan veya..." ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

            Davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 13.10.2010 günlü ve E:2008/429, K:2010/4960 sayılı kararıyla; düzenlemelerin, hekimler, diş hekimleri ve veterinerlerin, yürüttükleri serbest meslek faaliyeti nedeniyle elde ettikleri kazancı kayıt altına almak suretiyle Kanunda öngörülen vergi güvenliğini sağlamak amacıyla idareye verilen, niteliklerini belirleyip, onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazları kullandırmaya ilişkin zorunluluk getirme yetkisi çerçevesinde yapıldığı ve dava konusu Genel Tebliğde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

            Karar, davacı tarafından temyiz edilmiş ve POS cihazı kullanma konusunda bankalarla sözleşme yapma mecburiyeti getirilmesinin, Anayasadaki sözleşme özgürlüğüne aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

            Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

         Danıştay Tetkik Hâkimi Yunus  Emre Yılmazoğlu'nun Düşüncesi : 213 sayılı Kanunun mükerrer 257'nci maddesinin verdiği yetki kapsamında vergi güvenliğinin sağlanması amacıyla düzenleme yapıldığından, 379 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin davaya konu düzenlemeleri yönünden verilen davanın reddi yolundaki Daire kararına yöneltilen temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Nagihan Altekin'in Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Dördüncü Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, tebligat işlemlerinin tamamlanması nedeniyle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

            379 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin diş hekimlerine pos makinesi kullanma zorunluluğu getiren 2'nci maddesinin 3'üncü fıkrasındaki "...bu tebliğde belirtilen özellikleri haiz kredi kartı okuyucularından (......) bulundurmaları ve..." ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendinin ve iş yerinde POS cihazı bulundurmayanlara uygulanacak cezayı düzenleyen 2.4 üncü maddesinin (a) bendindeki "...iş yerlerinde bulundurmayan veya..." ibaresinin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki Daire kararı, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

            Beyan  üzerinden  vergilendirmenin  geçerli  olduğu  gelir  vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından olan serbest meslek kazançlarını oluşturan matrahlar, mesleki kazanç sahiplerince belirlenerek beyan edilmektedir. Verginin, beyan edilen matrah üzerinden tahakkuk ettirilmesinin koşulları Vergi Usul Kanununda düzenlenmiş ve kazançları gerçek usulde vergilendirilen mesleki kazanç sahiplerine; bildirme; hangi amaçları sağlayacak şekilde tutulacağı aynı Yasada gösterilen onaylanmış defter tutma; Yasada gösterilen kayıt düzenine uymak ve kayıtları, şekli ve içeriği Yasada gösterilen belgelerle belgelendirme; beyanın yukarıda değinilen düzenlemeye uygun olduğunun tevsiki için defter ve belgeleri saklama ve gerekli görüldüğünde ibrazı ödevleri yüklenmiştir. Vergi Usul Kanununun, bu düzenlemelerinin yer aldığı bölümündeki mükerrer 257'nci maddede ise Maliye Bakanlığına; muhasebe usul ve esaslarını tespit, tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilâveten tutulması veya düzenlenmesi uygun  görülen defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve muhtevasını belirlemek ve değiştirmek, bunlara onay, saklama ve ibraz zorunluluğu getirmek ve kaldırmak, vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini belirleyip, onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmek ve bu uygulamanın usûl ve esaslarını belirlemek konularında yetki tanınmıştır.

            Bu yetkiye dayanılarak, 5.1.2008 gün ve 26747 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 379 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yürürlüğe konulmuştur. Genel Tebliğin (2) işaretli bölümünün üçüncü paragrafında, serbest meslek faaliyeti icra eden diş hekimleri ile veteriner hekimler dahil, hekimlerin iş yerlerinde bu tebliğde belirtilen özellikleri haiz kredi kartı okuyucularından bulundurmaları ve kredi kartı ile yapılan ödemelerde bu cihazları kullanma zorunluluğu getirilerek, bu cihazlarla düzenlenecek POS fişlerinin, mükelleflerce yürütülen serbest meslek faaliyetlerinde Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş serbest meslek makbuzu olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür.

            Bu düzenleme ile günümüzde hizmet alan kesimin de yaygın olarak nakten ödeme yerine geçmek üzere kullandığı kredi kartlarının, serbest meslek faaliyetinde bulunan hekimlerden yapılan hizmet alımlarında da kullanılmasıyla vergi güvenliğinin sağlanması amaçlanmıştır. Genel Tebliğde yapılan düzenlemenin, Kanunun amacına uygun olduğu ve verilen yetki sınırlarının aşılmadığı anlaşıldığından, 379 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin davaya konu düzenlemeleri yönünden verilen davanın reddi yolundaki Daire kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

            Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 28.9.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.